14. Hukuk Dairesi 2017/5933 E. , 2018/1933 K.
"İçtihat Metni"....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacıya ait 184 ada 79 parsel sayılı taşınmazında evinin bulunduğunu, ana yola çıkışta zorlanıldığını, mevcut yoldan araç ilerleyemediğini belirterek davalı taşınmazları aleyhine geçit hakki tesis edilmesini talep etmiştir.
Davalı, ... 25.06.2014 tarihli keşifte kendi parseli üzerinden geçit verilmesini kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ... ve ... duruşmadaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüyle davacının.....184 ada 79 parselde kayıtlı taşınmazının anayola çıkabilmesi için, davalı ..."a ait olan aynı köy 193 ada 15 parsel sayılı taşınmazında fen bilirkişi .....11/07/2014 tarihli raporuna ekli krokide kırmızı renkle gösterilen 12,22 metrekarelik yerde ve diğer davalılar ..... ve ..."e ait olan aynı köy 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkiş.....11/07/2014 tarihli raporuna ekli krokide kırmızı renkle gösterilen 24,64 metrekarelik yerde davacı lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... ve ... temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Somut olayda; davacıya ait taşınmazın nispi geçit ihtiyacı içerisinde olduğu, geçit alternatiflerinin değerlendirilerek en uygun alternatif üzerinden geçit hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacıya ait taşınmaz lehine davalılara ait taşınmazlar aleyhine geçit tesisine karar verilmesi gerekirken davacı lehine geçit tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 2. bendinin çıkartılarak yerine " Davacıya ait ......184 ada 79 parselde kayıtlı taşınmaz lehine, davalı ..."e ait olan aynı köy 193 ada 15 parsel sayılı taşınmaz aleyhine fen bilirkişi ..... 11/07/2014 tarihli raporuna ekli krokide kırmızı renkle gösterilen 12,22 metrekarelik yerde ve diğer davalılar ..... ve ..."e ait olan aynı köy 194 ada 2 parsel sayılı taşınmaz aleyhine fen bilirkişi .....11/07/2014 tarihli raporuna ekli krokide kırmızı renkle gösterilen 24,64 metrekarelik yerde geçit hakkı TESİSİNE" yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.03.2018 arihinde oybirliği ile karar verildi.