
Esas No: 2019/304
Karar No: 2022/3096
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 4. Daire 2019/304 Esas 2022/3096 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/304 E. , 2022/3096 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/304
Karar No : 2022/3096
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2014/12 döneminde mal ve hizmet teslimlerinden ihracat istisnası kapsamında doğan 336.218,95 TL katma değer vergisi iade alacağının vergi borçlarına mahsubu istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nde mal ihracından kaynaklanan mahsuben iadenin miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranılmadan yerine getirileceğinin düzenlendiği, dolayısıyla davacı şirket tarafından yüklenilen katma değer vergisinin mahsuben iadesi talebiyle yapılan başvurunun, dava konusu olayda yasal koşulları oluştuğu halde vergi borçlarına mahsup edilmeyip iade talebinin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdari yargıda görülen davalarda, yetki ve şekil unsuru yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan bir idari işlemin tesisinde İdarece esas alınmış sebep hukuka uygun veya aykırı bulunmasına karşın, yargı yerince dosyanın incelenmesi aşamasında başka bir hukuka aykırılık ya da uygunluk nedeni saptanmış ise, İdarenin ileri sürdüğü sebep dışında dosyada saptanan nedene göre uyuşmazlığın çözümlenmesi, idare hukukunda "sebep ikamesi" ilkesi olarak nitelendirilmektedir. İdarenin ileri sürdüğü sebep yerine yargı yerinin ikame ettiği sebebi, neden öncelikli gördüğüne dair değerlendirmesine de yer vermek suretiyle işlemin denetimini yapmasına, re'sen araştırma ilkesinin imkan verdiği hususu yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Vergi İndirimi" başlıklı 29/2. maddesinde, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olması durumunda, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği, ancak 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, mükellefin vergi ve bazı amme borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin maddede belirtilen borçlarına mahsuben iade edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 2014/12 dönemine ilişkin olarak yüklenilen 336.218,95 TL katma değer vergisinin 04/10/2017 tarihinde mahsuben iadesinin talep edildiği, ancak davalı idarece iadenin yapılabilmesi için temninat gösterilmesi aksi halde dosyanın incelemeye sevk edileceği ve düzenlenecek olan vergi inceleme raporu sonucuna göre iadenin yerine getirileceğine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen kanun maddeleri ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, yüklenilen katma değer vergisinin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mahsuben iade edileceğinin düzenlenmesine karşın olayda, 2014/12 dönemine ilişkin olarak yüklenilen katma değer vergisinin izleyen yıl geçirildikten sonra 04/10/2017 tarihinde mahsuben iadesinin talep edildiği anlaşıldığından davacının mahsuben iade talebinin reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
