18. Ceza Dairesi 2019/7473 E. , 2019/14807 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/2, 125/4, 43 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihli ve 2015/253 esas, 2015/539 sayılı kararının 21/01/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 31/01/2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 125/2, 125/4, 43 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/12/2017 tarihli ve 2017/373 esas, 2017/675 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
1- Mağdur ...’nın, 15/09/2015 tarihli oturumda, şikâyetten vazgeçtiğini beyan ettiği, bir sonraki celse de sanık ...’ın şikâyetten vazgeçmeyi kabul ettiğini belirttiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 73/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddeleri gereğince, düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı TCK’nın 125/1. maddesinde yer alan "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir." ve aynı Kanun’un 125/4. maddesinde yer alan “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda sanığın, mağdura mesaj göndermek ve telefonla aramak sureti ile hakaret ettiğinin kabulü karşısında; sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde aleniyet artırımı yapılarak fazla ceza tayin edilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Hukuksal Değerlendirme:
a) (1) Numaralı Talep Bakımından:
5237 sayılı TCK"nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 73. maddesinin 4. fıkrasında, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
Yine aynı Kanun"un 73. maddesinin 6. fıkrasında ise, Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.” hükmü de yer almaktadır.
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanunu"nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; mağdur ...’nın, 15/09/2015 tarihli oturumda, şikayetten vazgeçtiğini belirtmesi, bir sonraki celse de sanık ...’ın şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiğini belirtmesi karşısında; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasında TCK"nın 73/4. ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince, hakaret suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
b) (2) Numaralı Talep Bakımından:
5237 sayılı TCK’nın 125. Maddesinin 1. fıkrasında; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 4. fıkrasında da “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
TCK"nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın, mağdura sms göndermek ve telefonla aramak sureti ile hakaret ettiğinin kabulü karşısında; sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde aleniyet artırımı yapılarak fazla ceza verilmesi hukuka aykırıdır.
II- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/12/2017 tarihli ve 2017/373 (E) ve 2017/675 (K) sayılı dosyası kapsamında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet kararının, 5271 sayılı CMK" nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca kararlardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’ nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
3- Kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 21/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.