Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2019/1847
Karar No: 2022/1912
Karar Tarihi: 17.05.2022

Danıştay 9. Daire 2019/1847 Esas 2022/1912 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/1847 E.  ,  2022/1912 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/1847
    Karar No : 2022/1912

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Dağıtım A. Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına, elektrik aydınlatma direkleri yer tahsis ücreti, elektrik panoları yer tahsis ücreti ve güzergah bakım-onarım bedelleri ile bu bedeller üzerinden hesaplanan katma değer vergilerine ilişkin; 2014/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin, 2015/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin 13.11.2016 tarih ve 2016/192 sayılı kararıyla onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin, 2016/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, temyize konu olan 2016/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin iptaline ilişkin kısım yönünden kararın temyizen incelenmesine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;2016/Aralık dönemine ilişkin tahakkuk fişinin içeriği yer tahsis ücreti ve güzergah bakım onarım ücreti olması sebebiyle gerek 5393 sayılı Belediye Kanunu 18. maddesi gerekse 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 97. maddesi gereği, belediyenin bir konuda ücret alabilmesi için, mevzuatta vergi, resim, harç veya katılma payı konusu yapılmamış olması, gerçek veya tüzel kişilerce o konuda bir hizmet talebinin olması ve belediyenin bir hizmet vermiş olması gerektiği, dava konusu olayda, yer tahsisi ve güzergah bakım onarımına ilişkin davacı tarafından davalı belediyeden bir hizmet talebi olmadığı gibi davalı idarece bu hususlarda davacı şirkete herhangi bir hizmet verilmediği, ayrıca belediye meclis kararında belirtilen yer tahsis ücretine konu olacak şekilde davacıya yapılmış bir tahsis de bulunmadığı, mevzuatta elektrik panolarından ve aydınlatma direklerinden yer tahsis ücreti ile güzergah bakım onarım ücreti alınacağına ve bu konularda ücret tarifesi belirleneceğine ilişkin bir düzenleme de bulunmadığı, diğer yandan Belediye Meclisi tarafından kabul edilen gelir tarifesinin 2.2.E maddesinde "yer tahsis ücreti" olarak karar alınmış olmasına karşın, davalı idare vekilince savunma dilekçesinde ödeme emri içeriği bu ücretin, "geçiş hakkı ücreti" olduğu ve ücretin yasal dayanağının Elektronik Haberleşme Hizmetlerinin Yürütülmesinde Geçiş Hakkına Dair Yönetmelik olduğu belirtilmişse de esasında belirtilen yönetmelik yürürlükten kaldırılmış olduğu, bu konuda "Sabit ve Mobil Haberleşme Altyapısı veya Şebekelerinde Kullanılan Her Türlü Kablo ve Benzeri Gerecin Taşınmazlardan Geçirilmesine İlişkin Yönetmelik"in yürürlükte olduğu, ancak "geçiş hakkı ücreti"nin, sadece telekomünikasyon alt yapısına ait kablo ve tesislere ilişkin olarak düzenlenmiş olan anılan yönetmelik hükümlerine göre alınması mümkün olup telekomünikasyon alt yapısı olmayan elektrik aydınlatma direkleri ve elektrik panolarının bu yönetmelik kapsamında olmadığı, bu durumda, elektrik aydınlatma direkleri ve elektrik panolarından, karşılığında bir hizmet talebi olmadığı ve bir hizmet verilmediği, ayrıca herhangi bir tahsis talebi olmadığı ve bir tahsis yapılmadığından "yer tahsis ücreti" veya "güzergah arıza bakım-onarım bedeli" adı altında ücret talep edilemeyeceği, ayrıca yine bu tesislerin mobil haberleşmeye ilişkin olmaması sebebiyle geçiş hakkına konu edilemeyeceğinden, bu tesislerden "geçiş hakkı ücreti" adı altında da bir ücret alınması mümkün olmadığından, dava konusu 2016/Aralık dönemine ilişkin tahakkuk fişi ile dayanağı … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararı ile kabul edilen gelir tarifesinin 2.2.E-maddesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu, 2014/Aralık ve 2015/Aralık dönemlerine ait tahakkuk işlemleri ile dayanakları gelir tarifelerinin 2.2.E maddelerinin iptali istemi yönünden; söz konusu dönem tahakkukları için dava açma sürelerinin geçirildiği, davanın bu kısımlarının süre aşımı nedeniyle esastan incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen süre aşımı nedeniyle reddine, kısmen kabulüne, dava konusu 2016/Aralık dönemine ait, 93.021,60-TL tutarlı tahakkuk fişi ile dayanağı … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararı ile kabul edilen 2016 yılı gelir tarifesinin 2.2.E- maddesinin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:2464 sayılı Beledile Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesi uyarınca, Belediye Meclis kararları ile çıkarılan tarife ile anılan tarife uyarınca davacı şirket adına yapılan ücret tahakkukuna ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır..

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Özel görevli olan vergi mahkemelerinin sadece Kanun'da sayılan uyuşmazlık türlerini çözmekle görevli olduğu, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesine dayanılarak büşükşehir belediye meclis kararı ile belirlenen tarife ye dayanılarak tahsil edilmek istenilen ücretin vergi mahkemelerinin görev alanına giren vergi, resim ve harç ile benzeri mali bir yükümlülük olmadığı, bu sebeple de ücrete ilişkin dava konusunun genel görevli yargı merci olan idare mahkemesinin görev alanına girdiğinden Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY: Davacı şirket adına, elektrik aydınlatma direkleri yer tahsis ücreti, elektrik panoları yer tahsis ücreti ve güzergah bakım-onarım bedelleri ile bu bedeller üzerinden hesaplanan katma değer vergilerine ilişkin; 2014/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin, 2015/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin, 2016/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, temyize konu olan 2016/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin iptaline ilişkin kısım yönünden kararın temyizen incelenmesine ilişkindir.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 73. maddesinin 3. fıkrasında, "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır." 4. fıkrasında, "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir" hükmü bulunmaktadır.
    2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un "İdare Mahkemelerinin görevleri" başlıklı 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ile ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki: İptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği, "Vergi Mahkemelerinin görevleri" başlıklı 6. maddesinde; vergi mahkemelerinin genel bütçeye ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına ilişkin davaları, çözümleyeceği belirtilmiştir.
    2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesinde, belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları, belediyeye tekel olarak verilmiş işlerin kendi özel hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiştir.
    5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesinde de, büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek, büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
    5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Meclisin görev ve yetkileri" başlıklı 18. maddesinin f bendinde; Kanunlarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak tarifeleri belirlemek belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2576 sayılı Kanunda yer alan idari yargı düzeni içindeki görev ayrımına ait düzenlemelere göre idare mahkemeleri idari yargı düzeninde genel görevli mahkemeler olarak kabul edilmiş, vergi mahkemeleri ise yalnızca, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konulardaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümlemekle görevli kılınmıştır. Dolayısıyla 2576 sayılı Kanun'un 6. maddesinde sınırları gösterilen ve vergi mahkemelerinin bu görev alanı dışında kalan idari davaların görüm ve çözümünde idare mahkemeleri görevlidir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 73. maddesi ile verginin yasallığı ilkesi benimsenerek, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla koyulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı belirtilerek, verginin yasallığı ilkesi ile keyfi ve takdiri uygulamaları önleyecek ilkelerin kanunda yer alması zorunluluğu getirilmiş, bireylerin temel hak ve hürriyetleri devlete karşı korunmuştur. Bu kapsamda vergide yasallık ilkesi gereği vergiyi doğuran olayın, verginin konusunun, matrahının ve oranının kanun ile belirlenmesini gerektirmektedir. Ayrıca, verginin yasallığı ilkesi, verginin yanında, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükleri de kapsamaktadır.
    Yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca, özel görevli olan vergi mahkemeleri belediyelere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konulardaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümlemekle görevli olduğundan ve verginin yasallığı ilkesi uyarınca vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin sadece kanunla koyulabileceği, değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği göz önüne alındığında, öncelikle, davalı belediye tarafından belediye meclisince çıkartılan tarife esas alınarak tahakkuk ettirilen ücretin hukuki niteliğinin değerlendirilmesi suretiyle davanın çözümünde görevli mahkeme belirlenmelidir.
    Dava konusu ücret, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi ile belediyelere verilen yetkiye istinaden harç ve katılma payı yapılmayan konularda ilgililerin isteği üzerine belediyelerce sunulacak her türlü hizmetin karşılığı olup, belediye meclisince belirlenen tarife uyarınca alındığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, Anayasa'nın 73. maddesinde yer alan verginin yasallığı ilkesi uyarınca "ücret"in vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak nitelendirilemeyeceği, aksi durumda, belediye meclislerine verilen yetkinin "ücret" adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yükümlülük tarifesi belirleme yetkisi olacağı, Anayasa'nın 87. maddesi uyarınca, kanun koyma, değiştirme ve kaldırma görev ve yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu ve yasama yetkisinin devredilemeyeceği, ayrıca, bir verginin kanunla konulmuş sayılabilmesi için yalnızca konusunun kanunla belirlenmesinin yeterli olmadığı, verginin konusundan başka matrahı, oranı veya miktarı, indirimleri, istisna ve muafiyetleri, tarh tahakkuk ve tahsil usulleri ile yaptırımları, zamanaşımı vb. konularında kanunla düzenlenmesinin zorunlu olduğu dikkate alındığında, belediye meclis kararı ile çıkarılan tarifeler ile ilgili kişilere sunulan hizmetler karşılığında alınan ücretlerin, vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
    Nitekim, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesinin, Anayasa'nın 73. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvuru üzerine verilen ve 14/05/2011 tarih ve 27934 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 26/01/2011 tarih ve E:2009/42, K:2011/26 sayılı kararında, itiraza konu kuralda, belediyelere, 2464 sayılı Kanun’da harç veya katılma payı konusu yapılmamış olan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edilecek olan hizmetler için, belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret alma yetkisi verildiği, kural uyarınca, belediyeler tarafından yapılacak bir hizmetin ücret konusu yapılabilmesi için, o hizmetin harç veya katılım payına konu edilmemiş olması ve hizmetten yararlanacak kişilerin bizzat belediyeden bu hizmetin yapılmasını talep etmiş olmaları gerektiği, kuralın verdiği yetki çerçevesinde belediye meclislerince ücret tarifesine konu edilebilecek hizmetlerin, kişilerin tamamen kendi isteklerine ve tercihlerine bağlı olarak yararlanacakları hizmetler olduğu, verginin kanuniliği ilkesinin, takdire dayalı keyfî uygulamaları önleyecek sınırlamaların yasada yer almasını gerektirdiği ve vergi yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelerin konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının yasa ile yapılmasını zorunlu kıldığı, buna göre vergide, yükümlü, matrah, oran, tarh, tahakkuk, tahsil, uygulanacak yaptırımlar ve zamanaşımı gibi konuların yasayla düzenlenmesinin zorunlu olduğu belirtilerek, itiraz konusu kuralla belediye meclislerine verilenin, “ücret” adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi değil, ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri hizmetlerin karşılığı olarak ücret tarifesi belirleme yetkisi olduğu, belediyelere tekel olarak verilmemiş, kişilerin isteği üzerine sunulan hizmetler için bir tarifeye dayalı olarak istenilen “ücret”in vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle 97. maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar vermiştir.
    Yine, Anayasa Mahkemesi'nin 2015/10008 Başvuru Numaralı 04/04/2019 tarihli kararında, 26/01/2011 tarih ve E:2009/42, K:2011/26 sayılı karar alıntılanarak, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi ile belediye meclislerine verilen ücret adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi değil, ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri hizmetlerin karşılığı olarak ücret tarifesi belirleme yetkisi olduğu, belediyelere tekel olarak verilmemiş, kişilerin isteği üzerine sunulan hizmetler için bir tarifeye dayalı olarak istenilen ücretin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, ücret tarifesini düzenleme yetkisinin 5393 sayılı Kanun'un 18. maddesinin (f) bendine göre belediye meclislerine ait bulunduğu, 2464 sayılı Kanun'da harç ve harcamalara katılma payı dışında ilgililerin isteği üzerine ücret karşılığı olarak belediyeler tarafından yapılacak işlerin tek tek sayılmadığı, ücret karşılığı belediyelerce yapılacak işlerin belirlenmesi noktasında belediye meclislerine Anayasa ve kanunların çizdiği sınırlar içinde kalmak kaydıyla geniş takdir yetkisi tanındığı vurgulanmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket adına, elektrik aydınlatma direkleri yer tahsis ücreti, elektrik panoları yer tahsis ücreti ve güzergah bakım-onarım bedelleri ile bu bedeller üzerinden hesaplanan katma değer vergilerine ilişkin; 2014/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin, 2015/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin, 2016/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı, ve uyuşmazlık konusu iptali istenilen 2016/Aralık dönemine ait elektrik aydınlatma direkleri yer tahsis ücreti, elektrik panoları yer tahsis ücreti ve güzergah bakım-onarım bedellerine ilişkin tahakkuk işlemi ile dayanağı anılan gelir tarifesinin, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesine istinaden Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen tarifeye istinaden tahakkuk ettirilen ücretlere ve ücretler üzerinden hesaplanan katma değer vergisine ilişkin olduğunun sabit olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; daha önceki Dairemiz kararlarında, vergi mahkemelerinde açılan davalarda, ücretin vergi mahkemelerinin görev alanına girdiği kabul edilerek esasa ilişkin temyiz incelemesi yapılmak suretiyle kararlar verilmiş ise de, Dairemizin tüm üyelerinin katılımıyla yapılan 02/12/2020 tarihli toplantıda yukarıda yer alan açıklamaların bir arada değerlendirilmesi sonucunda bu konuda içtihat değişikliğine gidilmiş olup, özel görevli olan vergi mahkemelerinin sadece Kanun'da sayılan uyuşmazlık türlerini çözmekle görevli olduğu göz önüne alındığında, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesine dayanılarak davalı belediye meclis kararı ile belirlenen tarife uyarınca tahsil edilmek istenilen ücretin, vergi mahkemelerinin görev alanına giren vergi, resim ve harç ile benzeri mali bir yükümlülük olmadığı, vergi mahkemelerinin görev alanına giren vergi, resim ve harç ile benzeri mali bir yükümlülük olmadığı, bu sebeple de ücret ve dayanağı tarifeye ilişkin dava konusunun genel görevli yargı merci olan idare mahkemesinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesince, 2016/Aralık dönemine ait tahakkuk işlemi ile dayanağı Çanakkale Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Gelir Tarifesinin 2.2.E. maddesinin iptali istemine ilişkin kısım yönünden davalı idarenin istinaf istemi işin esasının incelenmesi suretiyle reddedilmiş ise de, 2576 sayılı Kanun'un 5. ve 6. maddeleri gereğince dava konusunun; tahakkuk işleminin katma değer vergisine ilişkin kısmının görüm ve çözüm yerinin vergi mahkemesi, ücret ve dayanağı tarifeye ilişkin kısmının ise görüm ve çözüm yerinin idare mahkemesi olması sebebiyle, bu konuda değerlendirme yapılmadan verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi