
Esas No: 2017/2978
Karar No: 2022/2632
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 10. Daire 2017/2978 Esas 2022/2632 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2017/2978 E. , 2022/2632 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/2978
Karar No : 2022/2632
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E…., K:… sayılı kararının (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının) davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Van ili, … ilçesi, … Hudut Bölük Komutanlığı emrinde askerlik görevini yapmakta iken, 03/07/2013 tarihinde, askeri sahada depodan malzeme çıkarırken lav silahının elinde patlaması sonucu sol elinin yaralandığından ve olay nedeniyle zarara uğradığında bahisle, olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğranıldığı iddia edilen zararlara karşılık 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Kapatılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E…., K:… sayılı kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgeler ile uzman bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, ancak davacının müterafik kusuru dikkate alınmaksızın, davacıya bağlanan aylıklar ve yapılan ek ödemeler ile davacının maddi tazminat hak edişi olan 163.387,00 TL'nin fazlasıyla karşılandığı ve maddi tazminat hak edişi bulunmadığı gerekçesiyle maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, davacının çektiği acı ve ıstırapların kısmen de olsa karşılanması gerektiği gerekçesiyle de manevi tazminat istemi yönünden davanın kabulüne, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, hizmet kurusundan veya kusursuz sorumluluktan doğan bir tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının kendi kusurunun illiyet bağını kesecek nitelikte olduğu, hüküm altına alınan manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1. maddesi hükmü gereğince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kapatılmasıyla Danıştay'a ve idare mahkemelerine gönderilen dosyalara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na tabi olması nedeniyle işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, hükmedilen manevi tazminat miktarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi dışındaki manevi tazminat istemi yönünden davanın kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu kararın, hükmedilen manevi tazminat miktarına olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi yönünden incelenmesi;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Faiz; en basit biçimiyle, idarenin tazmin borcu bağlamında; kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, idarenin temerrüde düştüğü tarihten tazminatın ödendiği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun olay tarihinde yürürlükte olan haliyle 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi itibarıyla yasal faiz uygulanması Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından davalı idareye 08/12/2014 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğu, altmış günlük yasal süre içerisinde cevap verilmeyerek başvurunun reddedildiği, davacının idareye yaptığı başvuru tarihinde idarenin temerrüde düştüğü kabul edilerek manevi tazminat tutarına başvuru tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "3. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına olay tarihi olan 03/07/2013 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDEDOKUZ) yasal faiz yürütülmesine" ibaresinin "3. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına idareye başvuru tarihi olan 08/12/2014 tarihinden ödeme tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine," şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin esasa ilişkin temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davalı idarenin hükmolunan manevi tazminat miktarına olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ilişkin temyiz isteminin KABULÜNE,
3. (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E…., K:… sayılı kararının (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının) temyize konu kabule ilişkin kısmının yukarıda açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. Dosyanın davanın görüm ve çözümünde yetkili olan Van İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın … İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2022 tarihinde esas yönünden oy birliği, yasal faizin başlangıç tarihi yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, kabul edilen manevi tazminatın, idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedilmesi gerekirken, kabul edilen manevi tazminata işletilecek faizin başlangıç tarihinin, olay tarihi olan 03/07/2013 tarihi olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında olmayan, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, temyize konu kararını bu kısmının, ilgili Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla düzelterek onama yolundaki Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
