14. Hukuk Dairesi 2017/5538 E. , 2018/1754 K.
"İçtihat Metni"....
Davacı ... vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.05.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine davalar önce birleştirilerek sonra tefrik edilerek yapılan muhakeme sonunda; davacı ..."in davasının reddine dair verilen 15.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi birleştirilen dosya davacısı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.03.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden birleştirilen dosya davacısı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı ... vekili 01/08/2012 tarihli dilekçesi ile 2227 parsel 4000 m2 tarla cinsli taşınmazın hissedar malikleri olduğunu, davalı ... dava konusu taşınmazın 2831/40320 hissesini 23.05.2012 tarihinde satın aldığını, ihtarname göndererek haberdar etmediğinden bahisle davalının hisselerinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen 2014/317 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili 22.05.2014 tarihli dilekçesi ile müvekilinin 2227 parsel sayılı taşınımazın 1/480 hissesinin maliki olduğunu, davalı.... 1/72 hissesinin ve 3/80 hissesini ve 19/1344 hissesini 23.05.2012 tarihinde toplam 29.000 TL bedel ile yine diğer davalı ..."ın ise 1/180 hissesini 04.07.2012 tarihinde toplam 5.000 TL bedel ile satın aldıklarını, davacının yasal ön alım hakkını kullanarak tapu iptali ve tescil istemiştir.
Birleştirilen 2014/317 E.sayılı dosyada davalı ..."a yönelik davanın tefrikine, diğer davalı ..."ye yönelik davaya devam edilerek 2014/677 E.sayılı dosya ile birleştirilmesine 05.02.2015 tarihinde karar verilmiştir.
Mahkemece 15/10/2015 tarihli 6 nolu celsesinde 05.02.2015 tarihinde birleştirilen davacı ... ve davacı ... .... davasının yeniden ayrılmasına, davacı ..."in davasının bu esas üzerinden devamına, davacı ... Kayaların davasının ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Davalı ... vekili öncelikle davanın süresinde açılmadığını, zaman aşımına uğradığını, dava konusu taşınmazdaki hissedar sayısının 100 üzerinde olduğunu, bu nedenle bildirilim yapılmasının güç olduğunu, davacının şufa hakkını kullanması talebinin kötü niyetle yapıldığını, davacının hissesinin taşınmazda çok küçük olduğunu, hissesinin yaklaşık 8,5 m2lik bir alana tekabül ettiğini, hakkın kötüye kullanılmasının söz konusu olduğunu, ayrıca iştirak halinde mülkiyet nedeni ile dava hakkı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, ayrıca diğer hissedarlar tarafından açılan davaların birleştirilmesi gerektiğini , ayrıca rayiç değerin tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı ... tarafından açılan Dosyanın .... . 2014/336 K. sayılı yetkisizlik ilamıyla gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahallinde 10.05.2013 tarihinde keşif icra edilmiş, bilirkişilerin düzenledikleri 27/09/2013 tarihli ve 03/03/2014 raporunda dava konusu taşınmazın 23.05.2012 tarihindeki değeri 8.860 TL olarak hesaplamışlardır.
Mahkemece birleştirilen dava davacısı....ve davacı ..."ın davalarının 15.10.2015 tarihli duruşmada ayrılmasına karar verilmiş, davacı ... açısından işbu dava üzerinden devamına karar verilmiş, davacı ..."ın davasının ise ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Birleştirilen dosyada davacı ..."in dava konusu 2227 parsel sayılı taşınmaza muris babası ....30/06/2012 tarihinde ölümüyle intikalen hissedar olduğu, davalının ise bu taşınmazda 23/05/2012 tarihinde hissedar olduğu anlaşılmakla, dava konusu taşınmaza davalıdan sonra hissedar olan davacının davalıya karşı önalım davası açma hakkı olmadığından davacı ..."in davasının reddine 15.10.2015 tarihinde karar verilmiştir.
Hükmü, birleştirilen dosyada davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mirasın, mirasçılar tarafından nasıl ve ne şekilde kazanılacağı TMK. 599. maddesinde düzenlenmiştir. "Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar." TMK. 599. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yasal mirasçılar, mirasbırakanın külli halefidir ve ölümle onun sahip olduğu yasal haklarına, hiçbir işleme gerek kalmaksızın sahip olurlar.
Davacı ..."in mirasbırakan babası .....gerçekten de gerekçeli kararda açıklandığı gibi 30.06.2012 tarihinde vefat etmiş, davalı ... ise dava konusu taşınmazdan, 23.05.2012 tarihinde pay satın almıştır. Yani, davalı ..., müteveffa ....hayatta iken, dava konusu taşınmazdan pay satın almıştır. Bu pay satışı ile, yasa gereği olarak..... açma hakkı doğmuştur. Bu hak, davalı ..., dava konusu satışı Noter aracılığıyla bildirmediği için, yasa gereği satıştan itibaren iki yıl içinde kullanabilecek bir haktır.
Davacının murisi..... 30.06.2012 tarihinde vefat ettiği için, onun sahip olduğu önalım davası açma hakkı, miras hukuku kuralları gereği, mirasçılarına intikal etmiştir. Davacı da yasal mirasçı olduğu için, kendisine intikal eden bu hakkını kullanarak, önalım davası açmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında da görüleceği üzere, ..... payının intikal işlemleri 05.10.2012 tarihinde gerçekleşmiş ve elbirliği halindeki mülkiyet paylı mülkiyete dönüştürülerek tapuya tescil işlemi tamamlanmıştır. Bu nedenle davacı ..."in dava konusu taşınmazda paydaş malik murisi babası ....30.06.2012 tarihinde vefat etmiş olup, davalı ..."nin 23.05.2012 tarihinde satın almış olduğu pay yönünden davacının murisinin önalım hakkına dayalı şahsi hakkı davacı ..."e intikal etmiş olmakla davalı ..."ye karşı önalım davası açma hakkı olduğu halde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, dava konusu taşınmazda aynı paya karşı davacı ... tarafından açılan davanın birlikte görülmesi gerektiği halde ..."a ilişkin davanın tefrikine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ..."den alınarak birleştirilen dosya davacısı ..."e verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.