11. Ceza Dairesi 2017/4874 E. , 2018/1051 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1)Sanığın ... adresinde yaptığı inşaatında kullanılmak üzere kendisini ... İnşaat Nakliyat A.Ş."nin yetkilisi olarak gösterip şirket adına katılandan 20.09.2010 tarih ve 103807 nolu fatura ile satın aldığı mermerlere karşılık şirket adına düzenlenmiş suça konu 26.10.2010 düzenleme tarihli 3 adet bonoyu katılana vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında 2009 yılında söz konusu şirket sahibi ... ile gayri resmi ortaklık kurduğunu, beraber inşaat işlerine giriştiklerini, kendisinin şirket ortağı olarak hareket ettiğini, şirket merkezinin Mersin"de olması nedeniyle ödemeleri ..."ın talimatı ile yaptığını, hatta sanık ..."nın oğlu ..."ya da şirket adına vekalet verdiğini, ancak ..."ın şirkete resmi ortaklığı konusunda kendisini oyaladığını anladığını, mermerlerin ... İnşaat Nakliyat A.Ş. inşaatında kullanıldığını, suça konu senetleri de ..."a danışarak verdiğini belirtmesi, ... İnşaat Nakliyat A.Ş. yetkilisi tanık ..."ın ise dayısı olan sanığın şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, inşaatlarının bazı işlerinin sanığın oğlu ... tarafından yapıldığını, sanığın firma kaşesine nasıl ulaştığını bilmediğini, suça konu senetlerden ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduğunu beyan etmesi, dosya kapsamında dinlenilen tanıkların sanık ile ... arasında bir hukuki ilişki olduğunu beyan etmeleri ve sanık müdafii tarafından dosyaya ibraz edilen sanığın daha önce de ... İnşaat Nakliyat A.Ş. adına farklı şahıs ve şirketler adına düzenlediği senetler ile sanığın ... İnşaat Nakliyat A.Ş."nin inşaatına ilişkin müteahhit sıfatıyla imzaladığı sözleşmelerin de bulunması karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından; sanık ile ..."ın ortak olarak birlikte çalışıp çalışmadığı, sanığın daha önce benzer şekilde katılan adına senet düzenleyip düzenlemediğinin araştırılması ile suça konu senetler karşılığında alınan mermerlerin kullanıldığı inşaat ile bu inşaatın kime ait olduğunun tespit edilmesi, ... İnşaat Nakliyat A.Ş."nin diğer ortakları olan ...ile ..."ın da tanık sıfatıyla dinlenilmesi ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre suça konu senetlerin sanığın şahsi borcundan dolayı mı yoksa ... ile ortak borçlarından dolayı mı verildiği hususunun tespitinden sonra sanığın sahtecilik kastı ile hareket edip etmediği belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kabule göre de;
a)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken uygulanan kanun maddesinin TCK"nın "204/1" maddesi yerine "157/1" olarak yazılması, yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle, 20.09.2010 tarih ve 103807 nolu fatura ile satın alınan mermerlere karşılık olarak 26.10.2010 düzenleme tarihli suça konu senetlerin verildiği olayda gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından fatura tarihi ile senetlerin düzenlenme tarihi arasındaki zaman farkı da dikkate alınarak suça konu senetlerin önceden doğan borç nedeni ile verilip verilmediği araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.