Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptali veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.
Somut olayda, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı taraf ile 13.6.2006 tarihli protokolü yaptıklarını ödemeleri bulunmadığının borcun kalmadığından bahisle takibin iptali ile satışın durdurulmasını istemektedir. Nitekim anılan protokolde takip dosyasına atfen işlemler yapıldığı edimler yüklenildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda icra mahkemesince duruşma açılarak, taraf teşkili sağlanmak suretiyle, protokol ve tarafların sundukları deliller, tarafların beyanı da alınarak, anılan madde kapsamında inceleme ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde evrak üzerinde şikayetin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.