13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16107 Karar No: 2017/2066 Karar Tarihi: 20.02.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/16107 Esas 2017/2066 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/16107 E. , 2017/2066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı ile 13.10.2013 tarihinde tellallık sözleşmesi yapıldığını, sözleşme kapsamında davalıya ... adresinde bulunan ve tapunun ... ada ... parselde yer alan yerin gösterildiğini, sözleşmeye göre işin karşılığı olarak % 3 komisyon ücreti ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yine cayma cezasının % 10 olarak belirlendiğini,satıcı ve alıcı arasında irtibat ve görüşmeleri ayarlandığını davalının davacıyı devre dışı bırakarak taşınmazı satın aldığı, şimdilik kaydı ile 11.700 TL toplam 21.060,00 TL komisyon ücreti ve cezai şartı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Gayrimenkul Tellallığı ve Ücret Sözleşmesi davalı tarafından imzalanmışsa da sözleşmenin ilk satırından itibaren davacının her türlü aracılık işlerini tümüyle ve eksiksiz yerine getirdiği, satıcı ile karşılaştırıp girişimlerde bulunduğunu, malumat ve bilgi toplayıp ilan verip, en önemlisi akdin icrası için tarafları bir araya getirdiğini ispatlayamadığı, nitekim gayrimenkulün önceki sahibi Birlik Limited Şirketinin yetkilisinin de davacı emlakçı vasıtası ile alıcı ile karşı karşıya geldiğine ilişkin bir beyanı bulunmadığı, aksine kendi malını kendisinin pazarladığını bildirdiği, hâl böyle olunca fırsat yaratma sözleşmesi niteliğinde olmayan bu sözleşmeden dolayı alacağa hükmetmenin doğru olmadığı gerekçesiyle davacının talebini reddetmiştir; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan tellallık sözleşmesinde ‘’......gayrimenkullerden herhangi birini ben veya kan veya sıhri hısımlardan biri satın aldığı takdirde aşağıda belirtilen değeri üzerinden %3 oranında komisyon ücretini hiç bir ihbar,ihtar ve hükme gerek kalmadan tapuda asıl akdin yapıldığı tarihte nakden ve peşinen ödemeyi,tapu akdine bir başka tellal aracılık etse dahi,tenkis hakkımdan feragatle gayri kabili rücu olarak beyan,kabul ve taahhüt ederim......’’denmiştir. Sözleşmede alıcının komisyon ücretini emlak komisyoncusuna ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Davacı tellalın 13/10/2013 tarihli “Gayrimenkul Tellallığı Ücret Sözleşmesi ’’ ile sözleşmede yazılı taşınmazı davalıya gösterdiği ihtilafsızdır. Davacının dayandığı komisyon sözleşmesi BK"nun 520. maddesinde düzenlenen şartlara uygun geçerli bir tellallık sözleşmesidir. Taraflar arasında geçerli ve ayakta bulunan bir tellallık sözleşmesinin var olması karşısında davacının tellallık ücretine hak kazandığı açıktır. Davalı bu durumda sözleşme ile üstlendiği ücretten sorumludur. Hal böyle olunca mahkemece, davalının sözleşme kapsamında ödeyeceği tellallık ücreti belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.