Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/5-577
Karar No: 2013/1358

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/5-577 Esas 2013/1358 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/5-577 E.  ,  2013/1358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEME: İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİH:03.11.2011
    NUMARASI:2011/162 E., 2011/254

     Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Üsküdar Asliye 4.Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabul ve reddine  dair verilen 03.11.2011 gün ve 2011/162 E., 2011/254 K. Sayılı kararda direnilmesine dair kararın uygun olduğu, işin esası yönünden Özel Daire"ye gönderilmesine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 30.01.2013 gün ve 2012/5-513 E., 2013/168 Karar Sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş  olmakla; Hukuk Genel Kurulu"nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren  218 TL. para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine; Harçlar Kanunu uyarınca 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.09.2013 gününde ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

      KARŞI OY YAZISI

    Uyuşmazlık, davacının paydaşı olduğu kamulaştırmasız el atılan taşınmazdaki payına karşılık olarak başkaca imar parsellerinde pay verilmesi nedeniyle davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
    Yargılama aşamasında, Üsküdar Belediye Encümeni tarafından, dava konusu parselin bulunduğu adada, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince yapılan imar uygulaması 30.06.2008 tarihinde askıya çıkarılıp 30.07.2008 tarihinde askıdan indirilmiş ve davacı tarafından 24.07.2008 tarihinde itiraz edilmiştir.
    Yapılan imar uygulamasında, davacının dava konusu taşınmazdaki payına karşılık olarak, müstakil ya da paylı olmak üzere 5 ayrı düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış imarlı arsa tahsis edilmiştir.
    Davacı tarafından imar uygulamasına ilişkin olarak verilen belediye encümeni kararının iptali için İstanbul 10. İdare Mahkemesi"ne açılan dava redle sonuçlanmış, verilen ret kararı Danıştay"ca onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
    Bu durumda, Yargıtay özel dairesinin 30.06.2008 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere, davacının dava konusu taşınmazdaki payına karşılık, yapılan imar uygulaması sonucu başka taşınmazlardan pay verildiği, imar uygulamasının kesinleşerek davacı adına tapu kayıtlarının oluştuğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesini işaret eden bozma ilamına uyulması gerekirken direnilmesi usul ve kanuna uygun düşmemiştir.
    Çünkü, imar uygulaması idari bir işleme dayanmaktadır. Davacı tarafından idari işleme karşı itiraz edilmiş, buradan sonuç alamayınca idari yargı yoluna başvurmuş, idari yargı tarafından da davası reddedilmiştir. Davacının temyizi üzerine Danıştay tarafından onanarak kesinleşmiş ve buna göre davacı adına imar düzenlemesine dayalı tapu kayıtları oluşturulmuştur. 
    Hukuken geçerli bir idari işlemin varlığı gözetilmeden ve bu idari işlem yok sayılarak verilen direnme kararının bozulması gerekirdi. Zira, idari işlem nedeniyle hakkının ihlâl edildiğini düşünen davacı idari yargı yoluna başvurmuş, idari yargı yerinde davası reddolmuş ve idari işlem bu şekilde hukuk düzenince benimsenerek kesinlik kazanmıştır. Bu aşamadan sonra davalı belediyenin imar işlemini iyi niyetle ya da kötü niyetle yaptığının tartışılmasının sonuca katkısı yoktur.
    Ayrıca imar işleminin hukuka uygun olup olmadığının tartışılma yeri de adli yargı, dolayısıyla adli yargı mahkemeleri değildir. Esasen adli yargının, idareye bir işlem yapmayı ya da yapmamayı zorlayıcı karar verme yetkisi yoktur. Bu nedenle, direnme kararının onanmasına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabulü gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun aksine tezahür eden görüşüne katılmıyorum.
    Bu bağlamda, imar uygulaması neticesinde davacıya verilen parsellerin toplam değerinin 8.300.700 TL, dava konusu parseldeki davacı payının değerinin ise 9.800.000 TL olduğu gözetildiğinde, bu durumun davacı aleyhine sonuç doğurduğu düşünülebilirse de, davacının gerçekleşen idari işlem neticesinde böyle bir zararının varlığının anlaşılması halinde bunun ayrıca tazmininin mümkün olduğu gözardı edilmemelidir.  
             
                    KARŞI OY YAZISI

    Davacının paydaşı olduğu dava konusu olan ve kamulaştırmasız olarak el atılan taşınmaza karşılık, başkaca imar parsellerinde pay verilmesi nedeniyle davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık toplanmaktadır.
    Dava konusu taşınmaz, yargılama devam ederken Üsküdar Belediyesi kararıyla 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince imar uygulamasına tabi tutulmuş ve davacıya başka parsellerde paylar verilmiştir. Davacı bu işleme karşı süresi içinde itiraz etmiş, sonrasında da iptal davası açmış, ancak açtığı dava İstanbul 10. İdare Mahkemesi"nce (süre yönünden) reddedilmiş ve verilen karar Danıştay ilgili Dairesince onanarak kesinleşmiştir. Böylece imar uygulaması sonucu yeni tapu kayıtları oluşturulmuş, dava konusu olan parsel davacının mülkiyetinden davalının mülkiyetine geçmiştir.
    Türk hukuk sisteminde, mahkemenin görevi yasalarla belirlenmiştir. Bu husus kamu düzenine ilişkindir. Buna göre idari bir işlemin iptali, ancak idare mahkemelerinden istenebilir. Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hukuk mahkemelerinin görevlerini belirlemiştir. Gerçekten de Yasada hukuk mahkemelerine idari işlemin iptali görevi verilmemiştir.
    Somut olayda, dava sırasında imar uygulamasıyla dava konusu taşınmazın mülkiyeti el değiştirmiş, bu taşınmaza karşılık davacıya başka bir kısım taşınmazlar verilerek tapu kaydı oluşturulmuştur. İdarenin yaptığı bu işleme karşı davacı tarafından, bu işlemi denetlemekle görevli yargı yeri olan idare mahkemesinde dava açılmış, ancak davası reddedilerek kesinleşmiştir. Bu kararın sonucu olarak da dava konusu taşınmaz el değiştirerek davacının olmuştur. Asliye hukuk hakimi yetki (görev) aşımı yaparak idari yargının görevli olduğu bir alanda idarenin kötü niyetinden bahsederek, imar uygulamasıyla oluşan tapuların iptaline karar veremez. Böyle bir düşünce hukuki güvenlik ilkesiyle bağdaşmaz.
    Bu nedenlerle direnme kararının onanması kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiğini düşündüğümüzden çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.

                                            

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi