
Esas No: 2019/1600
Karar No: 2022/2046
Karar Tarihi: 24.05.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1600 Esas 2022/2046 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1600 E. , 2022/2046 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1600
Karar No : 2022/2046
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emekli maaşı aldığı hesabı üzerine tesis edilen haciz işleminin iptali ve yapılan kesintilerin faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacının vergi borcunun tahsili için düzenlenen ödeme emirlerinin kesinleşmesi üzerine haciz varakalarının düzenlendiği, bankalar nezdinde yapılan mal varlığı araştırması sonucu ... Bankası Söke/AYDIN Şubesinden almakta olduğu emekli maaşına 6183 sayılı Kanun uyarınca 1/4 oranında haciz konulduğu, söz konusu haczin iptali ve yapılan kesintilerin iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, her ne kadar davalı idare tarafından 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden sonra memur olarak atananların bu Kanun kapsamında bulunduğu, bu tarihten önce devlet memuru olan davacının ise bu Kanun hükümleri kapsamında yer almadığı iddiası ileri sürülmekte ise de, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren (yürürlük maddesi de dikkate alınmak kaydıyla) hangi kurumdan veya ne zaman emekli olduğuna bakılmaksızın, bir emeklinin maaşına haciz konulabilmesi için 5510 sayılı Kanunun 93.maddesi uyarınca, öncelikle hacze konu alacağın bu Kanunun 88. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklardan biri veya nafaka alacağı olması ve borçlu olan emekli şahsın da bu hususta açık muvafakatinin bulunması gerektiği, somut olayda ise; hacze konu kamu alacağının, bu kapsamda bir alacak olmadığı ve davacının hacze muvafakatinin bulunmadığı, bu durumda davacının emekli maaşı üzerine haciz konulmasına ilişkin dava konusu işlemde ve emekli maaşından kesinti yapılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu haciz işleminin iptaline, davacının maaşından yapılan kesintilerin kesinti tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının 3.202.293,49 TL amme borcunun bulunduğu, söz konusu kamu alacağının tahsili amacıyla usulüne uygun bir şekilde ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edildiği ve haciz varakalarının düzenlendiği, 01/10/2008 tarihinden önce işe başlamış olan davacının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na tabi olmadığı, emekli maaşlarının haczedilemeyeceği yönündeki kuralın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında takip edilen alacaklar için geçerli olduğu, davacının emekli maaşı hesabına haciz konulması ve maaşından kesinti yapılmasına ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerinin 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek-1 maddesi uyarınca birlikte yaptığı toplantıda gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
