5. Ceza Dairesi 2014/9197 E. , 2017/5036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında beraat 2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın 225. maddesindeki "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir" şeklindeki düzenleme karşısında, sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli zimmet suçunun anlatılması sırasında bahsedilen sahtecilik eylemleri nedeniyle kamu davası açılmadığından tebliğnamedeki 1 no"lu bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın hükümden önce 11/03/2012 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde ise;
-2-
S.S. .... Konut Yapı Kooperatifi yönetim kurulu başkan ve üyesi olan sanıkların görev yaptıkları dönemde 289.300 kg demir alındığı hususunda faturalar tanzim ettikleri ancak bu kadar demirin alınmış olmasının mümkün olmadığı ve demir karşılığında gider olarak kaydedilen 307.400,31 TL"nin uhdelerinde bulunduğu kabul edilerek nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, sanıkların aşamalarda haklarındaki suçlamaları kabul etmedikleri ve dosyada görevli oldukları döneme ait gelir ve giderleri karşılaştırmak suretiyle uhdelerinde para bulunduğunu gösteren açık bir tespit ve raporun bulunmadığı nazara alınarak, hukuk mahkemelerinde yapılmış tespitlere ilişkin dosyalarla, inşaatlarına ait plan, proje, metraj cetvelleri, hakediş raporları temin edilmek, kooperatifin tahsilat ve harcamalarıyla kim ya da kimlerin ilgilendiği, muhasebenin ne şekilde tutulduğu sanıklara ve sanıklarla aynı dönemde kooperatifin yönetim veya denetim kurullarında görev alan şahıslardan sorularak, kooperatifin parasal işleriyle kimlerin ilgilendiğinin belirlenmesi ve inşaat konusunda uzman bilirkişilerin iştiraki ile mahallinde keşif yapılıp, sanıkların yönetimden ayrıldığı tarih itibariyle kooperatif inşaatları ile tüm yapılanmaların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının birim fiyatları esas alınarak toplam maliyetinin saptanması, aynı tarih itibariyle kooperatifin üyelerinden topladığı paralar, aldığı krediler ve sağladığı diğer gelirlerin toplam tutarının belirlenmesi için oluşturulacak ayrı hesap bilirkişilerinden rapor alınması, bu şekilde bulunacak toplam gelirlerin kooperatifin inşaat maliyetini karşılayıp karşılamadığı, giderlere esas tutulan gerçek dışı faturaların kooperatif parasının zimmete geçirilmesi için mi yoksa yapılan giderlerin harcama yerlerini gösterebilmek amacıyla düzenlenmiş ya da temin edilmiş belgeler olup olmadığı hususu üzerinde durulması, bütün bu delillerin toplanmasından sonra iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile suç niteliğinin belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik soruşturma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında, farklı tarihlerde gerçekleştiren sanıklara, ek savunma hakkı verilerek haklarında TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini,
TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen hapis cezasının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
-3-
Kanuna aykırı, sanıklar müdafii ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/11//2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.