Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 28.09.2006 tarih, 13579-17644 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra mahkemesince kısa kararda sadece (davanın reddine) karar verildiği görülmektedir. HUMK"nun 381/2.maddesi gereğince kararın tefhimi, en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. HUMK"nun 388/5.maddesinin 2.paragrafında ise (hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir).
Somut olayda, davacı D. G.AŞ. vekilinin dava dilekçesinin sonuç bölümünde ödeme emrinin iptali isteminde bulunulmuş, dosyaya yapılan ödemelerin alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir.
İcra mahkemesinin davanın reddi yönündeki kısa kararı yukarıda açıklanan usül hükümleri gereğince dava dilekçesindeki sonuç ve istek bölümünü kapsamaktadır. Ancak, gerekçeli kararda tefhim edilen istek dışında, hükmün 2 ve 4 numaralı bentlerinin de karara dahil edildiği görülmektedir.
Bu durumda, temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlatılması zorunludur. O halde, icra mahkemesinin temyiz istemini reddi yasaya uygun bulunmadığı için alacaklı vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilerek ret kararının onanması yönündeki Daire kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi.
İstanbul 2.İcra Mahkemesi"nin 10.05.2006 tarih ve 2005/1034 E, 2006/597 K, sayılı kararının temyiz incelenmesine geçildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ      :
Yukarıda açıklanan nedenlerle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu için 10.04.1992 tarih ve 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararına göre bu husus bozma nedeni olup, mahkemece önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkinin giderilmesi için bir karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.