Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5912
Karar No: 2020/10668
Karar Tarihi: 26.10.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/5912 Esas 2020/10668 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiş ve cezası ertelenmiştir. Arşiv kaydının silinmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından kabul edilmiş ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararı bozmuştur. Yasaklanmış hakların geri verilmesi için 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na eklenen 13/A maddesi gereği cezanın infaz edilmiş olması ve infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık sürenin geçmesi gerekmektedir. 11 Nisan 2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemleri, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmelidir. Mahkeme, arşiv kaydının henüz silinmesi için yeterli sürenin geçmediği gerekçesiyle talebi reddetmiştir. Kanunlar: 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 64/1. maddesi, 503/1, 522/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 326/son. maddesi, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 13/A maddesi.
15. Ceza Dairesi         2020/5912 E.  ,  2020/10668 K.

    "İçtihat Metni"



    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 64/1. maddesi delaletiyle 503/1, 522/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son. maddeleri uyarınca 6 ay hapis ve 1.290.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2001 tarihli ve 2000/557 esas, 2001/260 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunması üzerine, talebinin kabulü ile arşiv kaydının silinmesine ilişkin Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2019 tarihli ve 2000/557 esas, 2001/260 sayılı ek kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30/04/2020 gün ve 94660652-105-33-4503-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2020 gün ve 2020/46512 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun"un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun"un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesine yönelik işlemin münhasıran Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    Kabule göre de, adı geçen sanığın dolandırıcılık suçundan almış olduğu cezanın ertelenmesi nedeniyle oluşturulan kaydın, atılı suçun niteliği gereği sanık hakkında hak yoksunluğuna sebebiyet verdiği, 5352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası yollamasıyla, aynı Kanun"un 12/1-b maddesi gereğince, arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren, anılan Kanun"un 13/A-1-a-b maddesindeki koşullar yerine gelmek suretiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu ile 15 yıl, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınmaksızın 30 yıl geçmesiyle arşivden silinebileceği, somut olayda; 15/02/1997 tarihinde işlenen ve karar tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmasını takiben 28/02/2006 tarihinde arşive alınan kaydın, arşive alınma tarihi üzerinden geçmesi gereken yasal sürelerin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle, yazılı şekilde arşiv kaydının silinmesine karar verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbarolunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 64/1. maddesi delaletiyle 503/1, 522/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son. maddeleri uyarınca 6 ay hapis ve 1.290.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2001 tarihli ve 2000/557 esas, 2001/260 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunması üzerine, mahkemece arşiv kaydının 5352 sayılı Kanun’nun geçici 2. maddesi gereğince silinmesine ve memnu haklarının iadesi talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yasaklanmış hakların geri verilmesi, belli bir suç veya cezaya mahkûmiyete bağlı olarak gerek Ceza Kanunu’nda, gerekse diğer kanunlarda öngörülen çeşitli hak yoksunluklarının kaldırılmasını sağlayan hukuki bir düzenleme olup, 765 sayılı TCK’nın 121 ve 124. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’nın 416 ve 420. maddelerinde yer alan "yasaklanmış hakların geri verilmesi" kurumuna, 5237 sayılı TCK"da ve 5271 sayılı CMK"da yer verilmemiş, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na 13/A maddesi eklenmek suretiyle tekrar düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile ceza mahkûmiyetinden doğan müebbet hak yoksunluklarının giderilmesi amaçlanmıştır.
    5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı TCK dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, Türk Ceza Kanunu"nun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği belirtilmektedir. Yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekecektir.
    Bu itibarla, hükümlünün 28/02/2001 tarihinde mahkûm olduğu erteli hapis cezası , karar tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmasını takiben 28/02/2006 tarihinde arşive alınmış olup , yukarıda izah edilen 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesi kapsamındaki yasaklanmış haklarının iadesi kapsamında mahkemece bu yönde araştırma yapılarak değerlendirilebilir ise de ; 11.04.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunla, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"nun geçici 2. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca, 11.04.2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemlerinin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinin gözetilmemesi ,
    Kabule göre de ; mahkeme tarafından karar verilmesi ihtimainde dahi adı geçen sanığın dolandırıcılık suçundan almış olduğu cezanın ertelenmesi nedeniyle oluşturulan kaydın, atılı suçun niteliği gereği sanık hakkında hak yoksunluğuna sebebiyet verdiği, 5352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası yollamasıyla, aynı Kanun"un 12/1-b maddesi gereğince, arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren, anılan Kanun"un 13/A-1-a-b maddesindeki koşullar yerine gelmek suretiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu ile 15 yıl, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınmaksızın 30 yıl geçmesiyle arşivden silinebileceği, somut olayda; 15/02/1997 tarihinde işlenen ve karar tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmasını takiben 28/02/2006 tarihinde arşive alınan kaydın, arşive alınma tarihi üzerinden geçmesi gereken yasal sürelerin henüz tamamlanmamış olması nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2019 tarihli ve 2000/557 esas, 2001/260 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca hükümlünün, “yasaklanmış haklarının geri verilmesi” niteliğindeki talebine ilişkin gereğinin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 26/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi