
Esas No: 2022/1425
Karar No: 2022/2533
Karar Tarihi: 26.05.2022
Danıştay 3. Daire 2022/1425 Esas 2022/2533 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2022/1425 E. , 2022/2533 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1425
Karar No : 2022/2533
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, kanuni temsilcisi olduğu Tasfiye Halinde … İnşaat Nakliye ve Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla banka hesaplarına ve "Kars İli Arpaçay İlçesi … Köyü … ada … parsel ile … ada … parsel"de bulunan taşınmazlar ile "Yalova İli Armutlu İlçesi … ada … parsel … nolu bağımsız bölüm"de bulunan taşınmaz üzerine uygulanan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin dayanağı olan ve davacı adına düzenlenen; … ila … takip numaralı ödeme emirleri içeriği tüm borçların 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında yapılandırıldığı, ancak ödeme yapılmadığından dolayı tecil işleminin iptal edildiği, 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvuru sonucunda yeni bir hukuki yapıya kavuşan dava konusu hacze dayanak olan borçların ilgili kısmına ilişkin olarak davalı idarece taksitlerin ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket hakkında yeniden takibat yapılmak suretiyle amme alacağının tahsil edilememesi durumunda tekrar davacı adına ödeme emri düzenlenerek akabinde haciz uygulanması gerektiğinden haczin sözü edilen ödeme emirlerine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu haczin dayanağı olan ve davacı adına düzenlenen … ila … takip numaralı ödeme emirleri muhtevası borçlara ilişkin asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen kamu alacakları nedeniyle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emirlerinin düzenlenerek 13/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve dava konusu edilmeyerek kesinleştiği, söz konusu ödeme emirleri içeriği amme alacakları hakkında herhangi bir yapılandırma Yasası kapsamında yapılandırma işlemi de yapılmadığının anlaşıldığı, bunun sonucu olarak davacının vergi borcu bulunduğu ve cebren tahsil edilebilir aşamaya geldiği hususu sabit olduğu, davalı idarece anılan ödeme emirlerinin bir kısım kalemlerinin yapılandırma yasaları kapsamında belirli bir miktarın altında kaldığı için "tahsil-terkin" edilerek tahsilinden vazgeçildiği belirtildiğinden haczin ödeme emirlerinin bu kısımları dışındaki diğer kamu alacakları yönünden hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu haczin … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin "tahsil-terkin" edilerek tahsilinden vazgeçilen kısımları dışında isabet eden kısım yönünden dava reddedilmiş, … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirleri ile … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin "tahsil-terkin" edilerek tahsilinden vazgeçilen kısımları ise iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, 6111 sayılı Kanun’dan faydalanan ve taksitlerini ödemediği açık olan asıl borçlu şirket hakkındaki takibatın yeniden yapılmasına gerek bulunmadığı, taksitlerin ödenmemesi nedeniyle vergi borçlarının muaccel hale geldiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, kararda 13/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği belirtilen ödeme emirlerinin kime ne şekilde nasıl tebliğ edildiğine dair tebliğ alındısının dosyaya sunulmadığı, asıl borçlu şirketin malvarlığının bulunduğu ve bu varlıkların komisyon kurulmaksızın satışa çıkarılmadan alacağı karşılamadığından bahisle tarafına uygulanan haciz işleminin hukuka aykırı düştüğü, davalı idarenin yapmış olduğu işlemler ile dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerde uyumsuzluk olduğu, amme alacaklarının zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, davalı idare tarafından yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerine konu yapılan Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu haczin, … ila … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkralarının onanması, … ila … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının kanuni temsilcisi olduğu Tasfiye Halinde … İnşaat Nakliye ve Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen kamu alacakları nedeniyle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlenerek 13/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, anılan ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı ve ödenmediğinden bahisle banka hesaplarına ve taşınmazlara haciz uygulandığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un 19. maddesinin 1 fıkrasının (a) bendinde, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılacağı, süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu yapılan Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu haczin, … ila … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda şirketin kanuni temsilcisinin 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesine göre takibi gerekmekte olup, bir tüzel kişinin kanuni temsilcisinin sorumlu tutularak, sözü edilen hüküm uyarınca takip edilebilmesi için kamu alacağının sorumlu sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin temsilciye duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşmiş bulunmasına rağmen vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Kanun'un 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olmalıdır.
Şirket tüzel kişiliklerine ait vergi borçlarıyla ilgili olarak af kanunları kapsamındaki yapılandırma sonucunda ortaya yeni bir hukuki durum çıkmasına karşın, bu durumun; şirket tüzel kişiliği nezdinde yapılandırma öncesinde usulüne uygun biçimde tamamlanmış olan takibin yeniden başlatılmasını başka bir ifadeyle yapılandırmanın ihlalinden sonra asıl borçlu adına yeniden ödeme emri düzenlenerek mal varlığı araştırması yapılmasını gerektirdiğinden söz edilemeyeceğinden yapılandırma tarihinde ve sonrasında kanuni temsilcilik görevi devam eden davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla Vergi Mahkemesi kararının dava konusu haczin … ila … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusunun reddine yönelik hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu haczin, … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin "tahsil-terkin" edilerek tahsilinden vazgeçilen kısımlarının dışında kalan kısmından kaynaklanan bölümüne ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davalı idare temyiz isteminin kısmen reddine,
4. Kararın; dava konusu haczin, … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin "tahsil-terkin" edilerek tahsilinden vazgeçilen kısmından kaynaklanan bölümüne ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
5. Davalı idare temyiz isteminin kısmen kabulüne,
6. Kararın; dava konusu haczin … ila … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
7. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
