MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, askerlikten kurtulmak için hile yapmak
HÜKÜM : 1)TCK.nın 158/1.e, 168/2, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2)TCK.nın 204/1, 43/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
3)1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 81/1. maddesi ve TCK.nın 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet


Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçlarından sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesinden 12/02/2005 tarihinde mezun olduğunu gösteren sahte geçici mezuniyet belgesini Niksar Askerlik şubesi başkanlığına sunarak yedek subay aday adayı olarak karar aldırdığı, yükümlü olarak Aralık 2006 yedek subay celbinde test ve mülakata sevk edilerek yedek subay olarak ayrıldığı sınıf okulu bitimini müteakip yedek subay olarak 03/01/2008 tarihinde terhis edildigi, bu şekilde sahte geçici mezuniyet belgesini kullanarak mecbur olduğu 15 aylık uzun dönem askerlik hizmetinden kısmen kurtularak 12 ay yedek subay olarak askerlik yaptığı ve bu süreç içerisinde toplam 12.599,22 TL maaş alarak haksız menfaat elde ettiği, yine sanığın 05/08/2008 tarihinde ... odasına kayıt yaptırmak amacıyla yine noterlikçe 14/02/2005 tarihinde aslının, 22/07/2008 de de onaylı örneğinin onaylı Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesinden 12/02/2004 tarihinde mezun olduğunu gösteren sahte geçici mezuniyet belgesini sunarak başvurduğu, ... odasınaca mezuniyet belgesinin gerçekliği konusunda tereddüte düşülmesi üzerine durumun Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi"nden sorulduğu, 03/02/2011 tarihli cevabı yazıda sözkonusu mezuniyet belgesinin sahte olduğunun, sanığın Elektrik- Elektronik Mühendisliği bölümü mezunu olduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlanmadığının bildirilmesi üzerine ... tarafından sanık hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, sanığın kullandığı sahte belgelerin aslı ele edilememiş ise de, işlem asılları üzerinde yaptırılan krimal inceleme neticesinde düzenlenen ekspertiz raporunda, bahse konu belgelerin aslına ihtiyaç duyulmadan özellikle onaylı fotokopi halindeki belgelerde işlem yapılmasının mümkün olması halinde, resmi bir belgede bulunması gereken unsurları havi olması cihetiyle ibraz olunabileceği şahıslarda muteber bir belge olarak kabul görebileceğinin değerlendirildiğinin, belgelerin mevcut haliyle aldatma kabiliyeti yönünden takdir ve ifasının adli makamlar tarafından yapılmasının uygun olacağının belirtildiği, bu suretle sanığın üzerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi ile inceleme tarihleri arasında dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın savunması, tanık beyanı, tutanaklar, katılan kurumların sundukları belgeler, noter belgeleri, ekspertiz raporu ile dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçları işlediğine yönelik mahkemece verilen mahkumiyet hükümleri ve uygulamalarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, vesaireye yönelik temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 10/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.