3. Ceza Dairesi 2019/10774 E. , 2019/18364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında verilen hapis cezaları yönünden Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin isteme uygun ONANMASI
2) Sanık ... hakkında silahla yaşamsal tehlike oluşacak şekilde kasten yaralama suçu ile sanık ... hakkında silahla kemik kırığı oluşacak şekilde kasten yaralama suçu ve silahla kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Mağdur sanık ..."in ortağı olduğu bara, mağdur sanık ..."ın yanında mağdur ... ve ... ile birlikte gittiği, sanık ... ve ortağı ..."in barın kapısının önünde, dosyada beyanı alınan ... ile servis açılmaması nedeniyle tartıştıkları sırada, mağdur ..."i gören ..."in ..."in bara giremeyeceğini söylediği, mağdur sanık ..."ın bu durumda kendisinin de girmeyeceğini söylemesi üzerine çıkan tartışmada, mağdur sanıkların birbirlerine ele geçirilemeyen tabancalarla ateş ettikleri, ayrıca mağdur sanık ..."in elinden silahı almaya çalışan mağdur ..."i ele geçirilemeyen tabanca ile yaraladığı olayda;
a) Mağdur sanık ..."in yaralanmasına ilişkin olay sonrası Erdemli Devlet Hastanesince düzenlenen 08.03.2015 tarih, 46.259 nolu raporda "Ateşli silah yaralanması batında dört adet kurşun girişi mevcut, uykuya meyilli, genel cerrahi uzmanınca acil ameliyata alındı.Hayati tehlikesi mevcuttur" şeklinde olduğu, yine aynı hastane tarafından düzenlenen epikriz raporunda batında dört adet peritona nafiz kurşun izi olduğunun belirtildiği, tanı olarak ince bağırsak yaralanması,birden fazka yaralanma ve pelvik organ tanımlanmamış yaralanması olarak belirtilmiş olması karşısında, mağdur sanık ..."e isabet ettiği belirtilen dört adet kurşunun hangi organ/organlara zarar verdiği, her bir yaralanmanın ayrı ayrı yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı hususlarında kati raporda açıklık bulunmaması karşısında, mağdur sanık ..."e ait tüm rapor, varsa grafi ve tıbbi evrakın en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek mağdurdaki yaralanmaların niteliği kesin olarak tespit edildikten sonra, kullanılan aletin elverişliliği, atış sayısı, hedef alınan bölge hususları birlikte değerlendirilerek mağdur sanık ..."ın eyleminin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Mağdur ..."in yaralanmasına ilişkin olay sonrası Erdemli Devlet Hastanesince düzenlenen 08.03.2014 tarih, 46.255 nolu raporun "Sağ humerus lateral yüzde kurşun girişi, humerusun iç yüzde çıkış, sağ göğüs kafesi ön duvarda uzunluğu 3x1 cm kurşun yarası, hayati tehlikesi yoktur" şeklinde olduğu, aynı hastanede görevli ortopedi uzmanınca düzenlenen 23.05.2014 tarih, 793.123.930 nolu kati raporda "Sağ kol 1/3 proksimalde iyileşmiş mermi giriş-çıkış yerleri mevcut olduğu, hayati tehlikesi olmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, kırığın hayati fonksiyonlarına etkisinin orta (2-3) olduğu" belirtilmiş ise de, mevcut rapor içeriklerinde kemik kırığından bahsedilmediği gözetildiğinde, mağdur ..."e ait tüm rapor, varsa grafi ve tıbbi evrakın en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek mağdurdaki yaralanmanın niteliği kesin olarak tespit edildikten sonra, mağdur sanık ..."in hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Oluşa ilişkin taraf anlatımlarının farklılık arz ettiği, tarafsız tanık anlatımının bulunmadığı, taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve her iki tarafında yaralandığı olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas - 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, somut olayda mağdur sanıklar lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerektiği gözetilmeden, mağdur sanık ... hakkında kurulan hükümlere uygulanmaması ve mağdur sanık ... hakkında (1/2) oranında indirim yapılarak eksik ceza tayin edilmesi,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden mağdur sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme kısmen uygun BOZULMASINA,1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca mağdur sanıkların kazanılmış haklarının dikkate alınmasına, 14.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.