11. Ceza Dairesi 2017/17397 E. , 2018/281 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 12.12.2017 tarih ve 2017/8278 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.12.2017 tarih ve KYB-2017/70922 sayılı ihbarname ile;
213 sayılı Vergi Usûl Kanunu’na aykırı davranmak suçundan sanık ...’nun, anılan Kanun’un 359/b-1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2013 tarihli ve 2013/49 esas, 2013/343 sayılı kararının,
"1- 213 sayılı Vergi Usûl Kanunu"nun "Bazı kaçakçılık suçlarının cezalandırılmasında usul" başlıklı 367. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "(Değişik fıkra: 23/07/2010-6009 S.K/13.md.) Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi mecburidir." ikinci fırkasında yer alan "359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğine sair suretlerle ıttıla hasıl eden Cumhuriyet Başsavcılığı hemen ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep eder." ve üçüncü fıkrasında yer alan "Kamu davasının açılması, inceleme neticesinin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesine talik olunur." şeklindeki düzenlemeler karşısında, somut olayda sanık ... hakkında .... Ltd. Şti. adına 28/10/2005 tarihli 324,50 TL bedelli sahte faturayı düzenlediğinin iddia ve kabul olmasına karşın, başlangıçta sanık hakkında İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 31/12/2007 tarih ve 2007/398 esas-2007/551 karar sayılı ilâmıyla TCK"nın 207. maddesi uyarınca "özel belgede sahtecilik" suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, Yargıtay 15. Ceza Dairesi‘nin 20/12/2012 tarih ve 2011/17866 esas-2012/46052 karar sayılı ilâmı neticesi, "sanığın eyleminin Vergi Usûl Kanunu’nun 359/1-b maddesi kapsamında kaldığı ve kovuşturma için defterdarlık mütalâasının gerekli olduğu" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma ilâmı sonrası yapılan yargılamada, sanık hakkında yapılan inceleme sonucunda vergi denetmeni Canan Yalçın tarafından düzenlenen 31/07/2013 tarih ve VDENR-2013-A- 1279/31 sayılı vergi suçu raporu düzenlenerek, mahkemece bu rapora istinaden, sanık hakkında 213 sayılı Kanun‘un 359/1-b maddesi gereğince mahkûmiyet hükmü kurulduğu, iddianamede nitelendirilmesi yapılan eylem ile ilgili olarak 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca sanık hakkında suç tarihi itibarıyla Rapor Değerlendirme Komisyonu"nun mütalâası alınmasının dava şartı olduğu, dosya kapsamında rapor tarihine göre 213 sayılı Kanun"un 359. maddesinde yazılı suçun işlendiğini tespit eden ve Kanun"un 367. maddesinin birinci fıkrasında gösterilen usule göre verilmiş bir değerlendirme komisyonu mütalaası bulunmadığının belirlendiği, bahse konu vergi suçu raporunun tek başına anılan maddeye göre alınmış komisyon mütalaası yerine geçmeyeceği,
2- Sanığın 2005 yılında sahte fatura düzenlediğinin mahkemesince kabul edilmesi karşısında, suç tarihinin en son 2005 yılı olduğu, 213 sayılı Kanun’un 359/b-1. maddesinde öngörülen müeyyidenin, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5278 sayılı Kanun’la değiştirilmeden önceki haliyle 18 aydan 3 yıla kadar ağır hapis cezası olduğu, anılan Kanun’la yapılan değişiklikle maddede düzenlenen hapis cezası miktarının 3 yıldan 5 yıla kadar artırıldığı, bu durumda suç tarihine göre değişiklikten önceki halinin sanık lehine bulunduğu, diğer yandan kararın gerekçe bölümünde asgari hadden uzaklaşıldığına ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi, hüküm kısmında da cezanın teşdiden uygulandığına dair bir ifade bulunmaması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 61/8. maddesi uyarınca temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak tespit edilmesi gerektiği, gözetilmeden yazılı şekilde hüküm verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın eylemine ilişkin olarak 213 sayılı Kanun"un 359. maddesinde yazılı suçun işlendiğini tespit eden ve Kanun‘un 367. maddesine göre dava şartı olup, anılan maddenin 1. fıkrasına göre usulüne uygun olarak alınmış bir değerlendirme komisyonu mütalaası bulunmadığı anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) no‘lu istem yerinde görüldüğünden, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 24.09.2013 tarih ve 2013/49 Esas-2013/343 Karar sayılı ilamının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının dava şartı yokluğu nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, bu suç nedeniyle hükmolunan cezanın çektirilmemesine, (1) nolu bozma nedenine göre, incelenmesinde fayda görülmeyen (2) nolu istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.