
Esas No: 2022/1831
Karar No: 2022/3586
Karar Tarihi: 14.06.2022
Danıştay 2. Daire 2022/1831 Esas 2022/3586 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2022/1831 E. , 2022/3586 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1831
Karar No : 2022/3586
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde Veteriner Hizmetleri Daire Başkanı olarak görev yapan davacı, Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Daire Başkanlığına "Şube Müdürü'' olarak atanmasına ilişkin … Büyükşehir Belediye Başkanlığının 01/12/2020 günlü işleminin iptali ile özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; üst düzey yönetici atama ve görevden alma konusunda geniş bir tercih ve takdir yetkisine sahip olan idarenin, her türlü takdire dayalı işlemlerinde takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesi gerektiğinden, davacının daire başkanlığı görevinde başarısız ve yetersiz olduğu ya da görevinden alınmasını gerektirecek bir fiili, tutum ve davranışı ile hizmete etkisi olan herhangi bir olumsuzluğu bulunduğu yönünde bir tespit bulunmadığı gibi 1. dereceli şube müdürü kadrosuna atanmasını gerektiren hukuken geçerli herhangi somut bir sebebin de davalı idarece gösterilmediği ve davacının görevinde başarısızlığı ya da yetersizliğinin bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmasına imkân sağlayacak sebeplerin de ortaya konulmadığı dikkate alındığında, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararını etkisiz kılacak şekilde, salt takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek tesis edilen dava konusu idari işlemde gerek mevzuat gerekse Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın istikrar kazanmış içtihatlarında vurgulanan temel ilkeler bağlamında, daire başkanlığından alınan davacının, şube müdürü olarak atanmasına dair tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline işlem nedeniyle uğranılan özlük hakları kayıplarının dava açma tarihi olan 23/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, görevde yükselme sınavına tabi olmayan yönetici kadrolarına atama konusunda idarenin geniş bir tercih ve takdir yetkisi bulunduğu; dava konusu işlemin, kamu yararı amacı ve hizmet gereği ilkeleri doğrultusunda hukuken geçerli sebeplere dayanılarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 68 ve 76. maddeleri hükmü ile idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında tesis edildiği ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlara görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memuru bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun "Personel istihdamı" başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında; "Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur." hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ışığında, geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinden, liyakat ve kariyer ilkelerine uygun olarak daire başkanlığı kadrosuna atandığı sonucuna varılan davacının, görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulamaması ve daha önceki atama işleminin iptali yolunda verilen yargı kararını etkisiz kılacak şekilde işlem tesis edilmesi karşısında kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının daire başkanlığı görevinden alınarak, şube müdürü kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, ... İdare Mahkemesince verilen kararda; bu gerekçenin yanı sıra, "daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, bu kadrolara ilişkin olarak davalı idarenin atama ve görevden alma konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu..." değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen karara yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı İdare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
