Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/27860
Karar No: 2013/3789

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/27860 Esas 2013/3789 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/27860 E.  ,  2013/3789 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 08/08/2012
    NUMARASI : 2012/397-2012/472

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak Adana 1. İcra Dairesinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, her ne kadar dayanak senette Adana İcra Daireleri yetkili olarak belirlenmiş ise de HMK"nun 17. maddesi uyarınca tacir olmayanlar arasında yetki sözleşmelerinin geçerli olmadığı gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile yürürlükten kalkan 1086 Sayılı HUMK.nun 22. maddesinde, tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmişti. Buna göre, tüzel kişilerin yanında gerçek kişiler de yetki sözleşmesi yapabilmekteydi.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17.maddesinde ise, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır, düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
    Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde her ikisi de hukuken eşit konumda sayılabilirler. Buna karşılık, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişiye göre, daha güçlü konumda bulunmaktadır. Daha zayıf konumda olan kimselerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kanun koyucu böyle bir düzenlemeye gitmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, yeni düzenlemeye bakıldığında, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kimselerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir.
    Sözkonusu düzenleme ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir başka husus da, yetki sözleşmesi yapılmasında tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması aranmıştır. Diğer bir anlatımla, maddedeki tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşme konusunun ticari iş olması gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Yine aynı maddenin son cümlesine göre, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava (takip) sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde (icra dairelerinde) açılır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında;
    HMK.nun 448.maddesi gereğince, bu kanun hükümlerinin tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla, derhal uygulanacağı dikkate alınarak takip tarihi itibariyle HMK.nun 17.maddesi yürürlükte olmadığından HUMK.nun 22.maddesi  muvacehesinde yetki itirazının değerlendirilmesi  gerekmektedir. Buna göre;
    İİK.nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken  takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK.nun 22. maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde taraflar yetkili mahkemeyi (icra dairesini) sözleşme ile belirleyebilirler.
    Somut olayda, takip dayanağı bononun tanzim yerinin ve itiraz eden borçlunun adresinin H.E.İ.olduğu, ödeme emrinin de bu adreste borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Takibe konu bonoda  Adana icra dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, alacaklı bonoda özel yetkili olarak gösterilen Adana İcra Dairesinde takip yapabilir.
    O halde, mahkemece, yetki şartının takip tarihi itibariyle geçerli olduğu hususu dikkate alınarak yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. 
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi