
Esas No: 2020/532
Karar No: 2020/4835
Karar Tarihi: 08.10.2020
Silahlı terör örgütüne üye olmak - silahlı terör örgütüne yardım etmek - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/532 Esas 2020/4835 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüte yardım etmek suçlarından mahkum edilmiştir. Mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, sanık ve avukatlarının duruşmalı inceleme talebi reddedilmiş, temyiz talepleri ise esastan reddedilmiştir. Ancak, sanık ...'ın karı-koca olduğu ve aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle kendini yeterince ifade edemediği gerekçesiyle temyiz talebi kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Ayrıca, mahkeme kararının yetersiz ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle sanık ... hakkında verilen cezanın indirimi de bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 314/3, 220/7, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63; TMK'nın 3, 5/1; CMK'nın 286, 299, 302/1, 302/2, 304.
16. Ceza Dairesi 2020/532 E. , 2020/4835 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.03.2019 tarih ve 2018/353 - 2019/151 sayılı kararı
Suç : ... yönünden silahlı terör örgütüne üye olmak,... yönünden silahlı terör örgütüne yardım etmek
Hüküm : Sanık ..."ün TCK’nın 314/2, TMK"nın 3, 5/1,TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince;
Sanık ..."ün TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle 314/2, TMK"nın 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine ilişkin yapılan istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Bölge Adliye Mahkemesince sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçuna ilişkin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
Sanık ... ve sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin, sair delillerin suçun sübutu ve cezanın belirlenmesi bakımından yeterli olup, özellikle sanık ...’ün 31.12.2019 tarihli dilekçe içeriği nazara alındığında aynı avukat tarafından savunulmalarının sanık ...’nin savunması yönünden zaafiyet oluşturduğuna dair iddia ya da olgu bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere, sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğu gözetilerek; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve karı koca olan sanıklardan ...’ün 31.12.2019 tarihli dilekçesinde aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle kendini yeterince ifade etmediği ve özellikle örgüte yardım suçunu oluşturduğu kabul edilen Bankasya hesabıyla ilgili iddiası nazara alındığında sanığın ayrı bir müdafii tarafından savunulmasında 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddeleri gereğince zorunluluk bulunması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtay"ın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı ve mahkumiyet halinde cezanın bireyselleştirildiği konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında anılan ilkelere de uymayarak, hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan belirlenen temel cezanın 5237 sayılı TCK’nın 220/7. maddesi gereğince indirilmesi sırasında, kanunun amacı, gerekçesi, yardım teşkil ettiği kabul edilen eylemin niteliği, meydana gelen zarar tehlikesinin ağırlığı gibi hususlar gözetilerek dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun, makul bir indirim yapılması ve belirlenen indirim oranının gerekçelerinin de karar yerinde gösterilmesi gerekirken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK"nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine de aykırılık oluşturacak biçimde gerekçesiz ve dosya kapsamı ile de uyuşmayan bir indirim oranı belirlenerek yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b) Terör örgütüne yardım etmek suçundan hakkında hüküm kurulan sanık yönünden Bölge Adliye Mahkemesi istinaf karar başlığında suç adının silahlı terör örgütüne üye olmak olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.