17. Hukuk Dairesi 2016/11431 E. , 2019/8817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacılar murisinin Denizbank ... Şubesinden 08/10/2010 tarihinde konut kredisi kullandığını, konut kredisini kullanırken aynı zamanda Hayat Sigortası yaptırmak istediğini ve banka şubesinin de bunu kabul ettiğini, davacılar murisinin 22/03/2011 tarihinde vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Kredi Hayat Sigortası kapsamındaki tüm hak ve alacaklarının ayrı ayrı işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalı şirket tarafından davacılara miras payları oranında ödenmesine, kredi sözleşmesi nedeniyle dava tarihine kadar ödenen paranın ödenme tarihleri itibariyle ayrı ayrı işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalı şirket tarafından davacılara miras payları oranında istirdatına ve Kredi Sözleşmesinden doğan borç için dava sonuçlanıncaya kadar faiz işletilmeksizin ödenmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 27/10/2015 tarihli dilekçe ile taleplerini 17.767,06 TL daha artırılarak 18.767,06 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili; davacılar murisi adına yapılan hayat sigortası poliçesinde belirtilen 5.000,00 TL"lik teminatın 15.06.2010 tarihli poliçede dain-i mürtehin sıfatını haiz lehdar Denizbank A.Ş."ne ödendiğini ve davacılar murisinin hastalık sebebi ile vefat etmiş olması nedeniyle ferdi kaza sigortası poliçesi kapsamında tazminat ödemesi yapılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bankanın aracılık etme ve en azından kredi kullanan müşterisine hayat sigortası konusunda yeterli bilgilendirmeyi yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek beyan formunu sigorta şirketine ulaştırmama eyleminin haksız fiil teşkil etmekte olduğu ve acentenin haksız fiilindeki kusur nedeniyle davalının sorumluluğunu kestiği, davalının hayat sigortası kapsamında teminat altına aldığı bedelin dava dışı Denizbank"a ödediğinin ve davalı tarafın sözleşme ile başkaca yükümlülük altına girmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içinde mevcut hesap dökümleri ve poliçeler kapsamına göre, davacılar murisinin dava dışı banka şubesinden 15.06.2010 tarihinde 5.000,00 TL tutarında kredi kullandığı, aynı tarihte 15.06.2010-2011 tarihlerini kapsayan 5.000,00 TL teminat bedelini kapsayan ve 41,87 TL prim tahsilatı yapılan ... numaralı hayat sigorta poliçesi yapıldığı; davacılar murisinin Denizbank A.Ş.-... Şubesi ile 08/10/2010 tarihinde 34.000,00 TL tutarında 10 yıl süreli konut kredisi sözleşmesi imzaladığı; 08/10/2010 tarihli "... Emeklilik ve ... AŞ Kredi Hayat Sigortası Beyan Formu" başlıklı 04/10/2010-04/10/2020 tarihlerini kapsayan sigorta süresinin 10 yıl olduğu, teminat kapsamına ilişkin bir bilginin bulunmadığı ve prim tutarının 0 TL olduğu anlaşılan beyan formunun düzenlendiği; ayrıca 11.10.2010 tarihinde 11.10.2010-2011 tarihlerini kapsayan 50.000,00 TL teminat bedelini kapsayan 79,17 TL prim tahsilatı yapılan 3032407 numaralı ferdi kaza sigorta poliçesinin yapıldığı; yine davacılar murisinin 22/03/2011 tarihinde vefatı sonrasında davalının dava dışı bankaya 29.09.2011 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, gerekçesinin son kısmında davalının hayat sigortası kapsamında teminat altına aldığı 5.000,00 TL bedeli dava dışı Denizbank"a ödediğinin ve davalı tarafın sözleşme ile başkaca yükümlülük altına girmediğinin anlaşıldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de gerekçenin bu kısmı bakımından ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Her ne kadar ödeme gerekçesi de belirtilerek dava reddedilmiş ise de mahkemece yapılan 5.000,00 TL"lik ödemenin 15.06.2010 tarihinde kullanılan 5.000,00 TL tutarındaki krediye ilişkin olduğunun anlaşılması ve davaya konu edilen krediyi teminat altına alan ve 08/10/2010 tarihli "... Emeklilik ve ... AŞ Kredi ... Sigortası Beyan Formu" dışında dosyada herhangi bir poliçenin mevcut olmamasına göre davanın ödeme de gerekçe gösterilerek reddine karar verilmesi yanlış olsa da sonuç itibari ile doğrudur.
Yukarıda bahsedilen ödeme gerekçesi de kararda belirtilerek davanın reddine dair bir kısım hatalı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de, yalnızca bankanın aracılık etme ve en azından kredi kullanan müşterisine hayat sigortası konusunda yeterli bilgilendirmeyi yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek beyan formunu sigorta şirketine ulaştırmama eyleminin haksız fiil teşkil etmekte olduğu ve acentenin haksız fiilindeki kusur nedeniyle davalının sorumluluğunu kestiği gerekçesi ile yetinilerek reddi gerekirken sonuç itibarı ile davanın reddine dair verilen karar isabetli olup sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.