12. Hukuk Dairesi 2017/7695 E. , 2018/8904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı ... Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçinin, sair fesih iddialarının yanında satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.12.2016 tarih ve 2016/78 E.-1182 K. sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... ... Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi"nin 07/06/2017 tarih ve 2017/1579 E. - 1342 K. sayılı kararı ile şikayetçinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir..” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da
belirtilerek, Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesi gereğince; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır.
Tebligat Kanunu"nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedenini komşu, kapıcı, yönetici v.s gibi kişilerden sormak suretiyle beyanlarının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadının ve sıfatının tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur.
Somut olayda; borçluya yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; "adreste kimse bulunmaması üzerine muhatabın en yakın komşusuna soruldu, muhatabın işte olduğunu beyan edip imzadan imtina etti, bu sebeple tebliğ evrakı..."a teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmak sureti ile komşu ..."e haber verildi, komşu imzadan imtina etti" açıklamasının bulunduğu, tebligatta, muhatabın işte olduğunu beyan eden komşusunun denetime elverişli şekilde adı ve soyadının tespit edilmediği ve tebliğ mazbatasına yazılmadığı görülmektedir. Bu durumda, yukarıdaki yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun kabulü gerekir.
İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Şikayet eden borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde ilk derece mahkemesince, ihalenin feshi isteminin yukarıda belirtilen nedenle kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, ... Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... ... Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi"nin 07/06/2017 tarih ve 2017/1579 E. -1342 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15.12.2016 tarih ve 2016/78 E.-1182 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de ... Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.