8. Hukuk Dairesi 2018/12347 E. , 2021/1532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin zilyet ve tasarrufundaki ..., ... Beldesi, ... Mahallesi"nde, 120 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ... Termik Santrali yapılırken kullanılamaz hale geldiğini, üzerinde bulunan ürün ve ağaçlara zarar verildiğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2007 yılı için 800,00 TL, 2008 yılı için 900,00 TL ve 2009 yılı için 900,000 TL’nin her yıl için ayrı ayrı yıl başından itibaren işleyecek faizi ile tahsiline, davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın haksız olduğunu belirterek reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.03.2012 tarihli kararı ile “yargılama devam ederken kadastro çalışması yapıldığından, bu durumda dava kadastro tespitine itiraz niteliğinde bulunduğundan, mülkiyet uyuşmazlığı olan müdahalenin önlenmesi davası hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesi"nin görev alanı dışında kalan tazminat isteği bakımından HUMK’un 46. maddesi gereğince ayırma (tefrik) kararı verilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmek suretiyle bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar hakkındaki davada genel mahkemelerin görevli olduğunun düşünülmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş tekrar yargılama yapılarak davanın kabulü ile talep ile bağlı kalınarak 2.600,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ecrimisil talebine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Somut olayda; mahkemece bozmadan önce 09.07.2010 tarihli fen bilirkişisi Tanju Şerifoğlu"nun raporunda müdahale edilen alanın 821,56 m2 olarak belirlendiği ve ziraat bilirkişisinin taşınmazın tamamı heyalandan etkilendiğinden 1457,00 m2lik alan için ecrimisil hesabı yapıp 2.667,70 TL ecrimisil bedeli belirlediği anlaşılmıştır. Bozmadan sonra yapılan keşifte ise davalılar tarafından müdahale edilen alanın 325,51 m2 olduğu 02.07.2013 tarihli fen bilirkişisi ..."in raporunda belirtilmiştir. Mahkemece bozmadan önce yapılan keşifte müdahale edilen 1457,00 m2lik alan için hesap edilen ecrimisil üzerinden hüküm kurulmuş ise de tapu kaydında dava konusu taşınmazın 972,67 m2 olduğu belirtilmiştir. İlk alınan fen bilirkişisi raporu ile 2. alınan fen bilirkişisi raporu ve ziraat bilirkişisi raporu birbirleriyle çelişmekte olup, tekrar keşif yapılarak konusunda uzman ziraat ve fen bilirkişisi katılımı ile raporlar arasındaki çelişki giderilerek, müdahale edilen alan belirlenip ecrimisil bedeli bu alan üzerinden hesaplanıp sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair itirazların 1. bentte yazılı nedenlerle reddine, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.