11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/17575 Karar No: 2019/9365 Karar Tarihi: 12.12.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17575 Esas 2019/9365 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık \"resmi belgede sahtecilik\" suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, Ceza Genel Kurulu'nun daha önce verdiği kararlara göre, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve keyfiyetin belgeden objektif olarak anlaşılması gerekmektedir. Dosyadaki nüfus cüzdanı incelendiğinde, fotoğraf üzerinde bulunması gereken mühür izinin mevcut olmadığı, belge üzerindeki fotoğrafın sonradan yapıştırılmış olduğunun çıplak gözle dahi anlaşılabilmesi karşısında, belgenin aldatıcı niteliğinin bulunmadığı ve \"resmi belgede sahtecilik\" suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Sanığın, cezalandırılması gerekmeyen bir fiili işlediği sonucuna varılmıştır. Kararda, ceza hukukunun 61. maddesi ve 53. maddesi de açıklayıcı bir şekilde ele alınmıştır.
11. Ceza Dairesi 2017/17575 E. , 2019/9365 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve keyfiyetin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; suça konu olup, aslı dosya içerisinde bulunan nüfus cüzdanı üzerinde heyet olarak yapılan incelemede, fotoğraf üzerinde bulunması gereken mühür izinin mevcut olmadığı gibi, belge üzerindeki fotoğrafın sonradan yapıştırılmış olduğunun çıplak gözle dahi anlaşılabilmesi karşısında, mevcut haliyle nüfus cüzdanı üzerinde yapılan sahteciliğin ilk bakışta farkedilebildiği ve belgenin aldatıcı niteliğinin bulunmadığı cihetle, yasal unsurları itibarıyla oluşmayan "resmi belgede sahtecilik" suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi; Kabule göre de; a) 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın, benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiili, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde alt sınırdan uzaklaşarak yazılı şekilde teşdit uygulanmasını gerektirmediği halde hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde sanık hakkında fazla ceza tayini, b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.