
Esas No: 1989/2535
Karar No: 1990/1153
Karar Tarihi: 02.04.1990
Danıştay 4. Daire 1989/2535 Esas 1990/1153 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının adına kesilen vergiler ve kaçakçılık cezalarının mahkeme tarafından kaldırılması sonucu kesinleşen vergi asıllarının ödendiği ancak gecikme zammının ödenmediği için cebri icra yoluyla tahsil edilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Davacının mücbir sebep halinde olduğu için sürenin işlemeyeceği yönündeki talebi reddedilmiş, buna karşı yapılan şikayetin ise reddedildiği belirtiliyor. Mahkeme, Vergi Usul Kanunu'nun 15. maddesinde yer alan mücbir sebep hükümlerinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nun sürelerini de etkilediğine hükmediyor ve işlemi iptal ediyor.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. ve 15. maddeleri
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nun 8. maddesi
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 1153
Esas Yılı : 1989
Esas No : 2535
Karar Tarihi : 02/04/990
VERGİ USUL KANUNUN 15.MADDESİNDE SÜRELERİN İŞLEMESİNİ ENGELLEDİĞİ KABUL EDİLEN MÜCBİR SEBEPLERİN BULUNMASI HALİNDE AMME ALACAKLARININ TAHSİLİ USULÜ HAKKINDAKİ KANUNDA YER ALAN SÜRELERİN DE BU SEBEP ORTADAN KALKINCAYA KADAR İŞLEMİYECEĞİ HK.
Uyuşmazlık; Davacının adına salınan gelir vergileri ve mali denge vergileri ile kesilen kaçakçılık cezalarının vergi mahkemesi nezdinde dava konusu yapılarak mahkemenin cezaları kaldırmak suretiyle değişiklikle onama kararı Danıştay 3.Dairesince de onanmış olduğundan kesinleşen vergi asıllarının ödendiği, vade tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süre için hesaplanan gecikme zammının ödenmediği nedeniyle söz konusu gecikme zammının cebri icra yoluyla tahsil edileceğinin bildirilmesi üzerine gecikme zammı hesaplanan sürede tutuklu bulunduğundan, mücbir sebep halinin mevcut olduğunu ve bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürenin işleyemeyeceğinden terkini gerektiği yolundaki düzeltme talebinin vergi dairesi müdürlüğünce reddi üzerine şikayet yoluyla yaptığı başvurunun Maliye ve Gümrük Bakanlığınca reddine ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13.maddesinde, tutukluluk halinin vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak mücbir sebeplerden olduğu, aynı kanunun 15.maddesinde de mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği hükme bağlanmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 8.maddesinde de hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıklanmıştır.
Bu durumda aksine bir hüküm bulunmadığına göre, Vergi Usul Kanununun 15.maddesinde sürelerin işlemesini engellediği kabul edilen mücbir sebeplerin bulunması halinde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunda yer alan sürelerin de bu sebep ortadan kalkıncaya kadar işleme yeceğinin kabulü gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu davada, davacının gecikme zammı istenen süre içinde cezaevinde bulunduğu, E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü yazısından anlaşılmıştır. Gecikme zammı kamu alacağının ödeme süresi içinde ödenmeyen kısmına vade gününü izleyen günden itibaren uygulanacağına göre, vade gününde mücbir sebeplerden birisinin bulunması durumunda vadenin bu sebep ortadan kalkıncaya kadar uzayacağı kabul edilmelidir.Mücbir sebep nedeniyle yeni vade oluşmadan vergi asıllarının ödendiği anlaşıldığından hesaplanan gecikme zammında yasaya uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile Maliye ve Gümrük Bakanlığının işleminin iptaline karar verildi.
AYRIŞIK OY:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "hesap hataları" başlıklı 117.maddesinin 1.fıkrasında vergilendirme ile ilgili beyannamelerde matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olması hesap hatası olarak tanımlandıktan sonra aynı yasanın"vergilendirme hataları" başlığını taşıyan 118.maddesinin 2.fıkrasında açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınması da mükellefiyette hata olarak belirtilmiştir.
Olayda davacının tutukluluk hali nedeni ile süresinde ödenmeyen vergilere gecikme zammı uygulanıp uygulanmayacağı hususu uyuşmazlık konusu olup 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunda bu konuda gecikme zammı alınmayacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu durumda Vergi Usul Kanununun 117 ve 118.maddeleri kapsamına giren bir hata söz konusu olmadığından ve konunun hukuki bir uyuşmazlığın çözümü kapsamında olduğuna göre uyuşmazlığın düzeltme ve şikayet yoluyla çözümlenmesine olanak bulunmadığından davanın reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
