4. Hukuk Dairesi 2015/16530 E. , 2017/8556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/10/2011 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, rücuen alacak nedeniyle yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; dönemin ... Belediye başkanı olan davalının, görev süresi içinde, özürlü ve eski hükümlü işçileri işe almadığı gerekçesiyle görevi kötüye kullanmak suçundan ceza mahkemesinde yargılandığını, diğer taraftan işe alımı yapılması gerekirken yapılmayan bir kısım şahıslara belediyece maddi ve manevi tazminat ödenmek zorunda kalındığını, bu ödemeler nedeniyle davalı taraf hakkında başlatılan takibe, davalının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız ve yersiz olduğundan iptali ile oluşan kamu zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, mevcut ve doğmuş bir borcunun olmadığını, iddiaya konu hususların yargılamayı gerektirmesi sebebi ile süresi içerisinde itiraz ettiğini, davacı tarafın başlatmış olduğu sürecin yanlış ve hatalı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; Kanun hükmü ve Bakanlar Kurulu kararlarına aykırı olarak, yeterli sayıda özürlü ve eski hükümlü personel çalıştırmayan, 2004-2009 yılları arasında ... görevini yürüten davalının, ... Belediye Başkanlığına verilen idari para cezası nedeniyle oluşan kamu zararından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, biri eski hükümlü ve diğeri engelli iki şahıs tarafından, ... Belediyesinde işe başlatılmamaları nedeniyle davalı ... başkanı hakkında şikayetçi olunması üzerine, "görevi kötüye kullanma" eyleminden dolayı davalı hakkında yargılama yapılmış, işe başlatılmama eylemlerine dair hukuka aykırılık itirazlarının, idare ve temyiz mahkemeleri tarafından denetlenerek hukuka uygun olduğu tespit edildiği halde, bu kişileri işe başlatmayarak görevinin gereklerine aykırı davrandığı gerekçesiyle davalının cezalandırılmasına karar verilmiş ve hakkındaki hükümlerin açıklanması geri bırakılmıştır. Ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ve İçişleri Bakanlığının 2006/75 sayılı genelgesi, söz konusu kadrolara atama yapılmasının
mümkün olmadığı, işe başlatmama eyleminin mevzuata aykırı olmadığı, kişi ya da kurum zararı bulunulmadığı tespiti yapılmış olup, davalı tarafından mahalli idarelerle yapılan yazışmalar neticesinde, davaya konu atamaların yapılamadığı tespit edilmiştir.
Borçlar Kanunun 43. maddesi gereğince tazminatın biçimi ve tutarı belirlenirken kusur ile birlikte durumun özellikleri de göz önünde tutulur. Davalı ... başkanı tarafından mahalli idarelerle yapılan yazışmalar ve cevabi olarak 5393 sayılı Belediyeler Kanunu"na göre davranılmasının belirtilmiş olması karşısında, gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, varsa davacının bölüşük kusuru da belirlenerek, davalının görev ve yetkilerine uygun olarak kusur oranının tespiti ile ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, açıklanan yönler gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.