Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4461
Karar No: 2021/1512
Karar Tarihi: 22.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/4461 Esas 2021/1512 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/4461 E.  ,  2021/1512 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar ... müşterekleri ve davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, ortak muristen kalan dava konusu 72,332 ve 470 parsel üzerindeki davalılara ait miras paylarını bedelini ödemek suretiyle satın ve devraldığını, taraflar arasında senet ve yazılı belge düzenlendiğini ancak o tarihte tapudaki isim yanlışlığı nedeniyle intikal yapılamadığını açıklayarak, davalılar adına kayıtlı payların iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar vekili ile yargılama oturumlarına katılan bir kısım davalılar, taşınmazların tapuda kayıtlı bulunduğunu, satış ve devrin resmi şekilde yapılması gerektiğini, satış tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davalılar tarafından pay satışı yapılmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, payların satın aldığı tarih ile kadastro ve ilan tarihleri dikkate alındığında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2014/797 Esas, 2014/7271 Karar sayılı ilamı ile,dava konusu 72 parselin, 18.10.1973 tarihinde tapulama yoluyla, 332 parselin, 10.11.1971 tarihinde ortak miras bırakan ... adına tescil edildiği, 470 parselin ise 343 parselden ifraz yoluyla oluştuğu kadastro tutanağı mevcut değil ise de aynı tarihlerde tapu kaydının oluştuğunun anlaşıldığı, davacı vekilinin, miras paylarının devri sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğu, miras payının devrine ilişkin senet ve ödemelere ilişkin bonolar 30.03.1987 tarihli olup miras paylarının devredildiğine ilişkin açıklamalar içerdiği, buna göre davanın, kadastro sonrası nedenlere dayalı bulunmayan ve davacı vekilinin dayandığı bu belge içeriği itibariyle miras payının devri sözleşmesi niteliğinde olduğu, miras payının devrine ilişkin iddiaların yazılı belge ile kanıtlanması zorunlu ise de, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 15. maddesinin 3. fıkrasında, elbirliği mülkiyetinde iştirakçilerin belirli bir taşınmazdaki paylarını tapulu taşınmazlarda yazılı, tapusuz taşınmazda ise diğer iştirakçilere (mirasçılara) devir ve temlikinin her türlü delille kanıtlanabileceğinin belirtildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre talebin tespit sonrası miras payının devrine ilişkin bulunduğuna göre somut olayda, 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin uygulanmasına olanak bulunmadığı, Mahkemece, dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulanması mümkün bulunmayan hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediğine işaret edilerek, bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile davaya konu 470,332 ve 72 parselde kayıtlı taşınmazlarda davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm, süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ..., ..., davalı ... vekili, davalılar ...,..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, miras payının devrinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    TMK’nin 677/1. maddesine göre, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında tapulu taşınmazlar bakımından yapılacak sözleşmeler, yazılı olması koşulu ile geçerlidir.
    Somut olayda; davaya konu 72 parselin, 18.10.1973 tarihinde tapulama yoluyla, 332 parselin, 10.11.1971 tarihinde ortak miras bırakan ... adına tescil edildiği,470 parselin ise 343 parselden ifraz yoluyla oluştuğu kadastro tutanağı mevcut değil ise de aynı tarihlerde tapu kaydının oluştuğunun anlaşıldığı, davacının 14.11.2007 tarihli celsede, bono ve yazılı sözleşme düzenlediği paydaşların payını aldığını beyan ettiği, davacı tarafça dosyaya sunulan 30.03.1987 tarihli ibra senedi başlıklı adi yazılı belgenin, muris ...’in ikinci evliliğinden eşi ... ve ... ... ile, ilk evliliğinden olma davacı arasında imzalandığı, ... ve ...’nın ...’in vefatı ile kendilerine intikal eden 72 parseldeki hisselerini davacıya sattıkları, satış bedelinden 1.500.000 eTL aldıkları, buna karşılık 30.03.1987 tarihli senedin düzenlenerek davacıya verildiği, tapuda isim tashihi sonrası tapuda ferağı verilmediği takdirde senedin muameleye konacağının düzenlendiği, davacı tarafından dosyaya sunulan diğer senetlerden birinde, vade, ödeme tarihi, tanzim tarihi ile alacaklı ismi bilgisi bulunmadığı, borçlusu ...’in ikinci eşi ...’den olma ... olduğu, bedelin 45.000.000 eTL olarak yazıldığı, 10.05.1987 tanzim tarihli bir başka senette de vade ve ödeme tarihi bilgisinin yer almadığı, alacaklının davacı ... ..., borçlunun ise murisin ikinci eşi ...’den olma ... ... olduğu, bedelin 5.000.000 eTL olarak yazıldığı, bir diğerinde ise vade, tanzim, ödeme tarihi ile alacaklı bilgisi bulunmadığı, 45.000.000 eTL bedelli, borçlusunun ...’den olma ... olduğu, 30.03.1987 tarihli ibra senedi dışındaki senetlerin satışa ilişkin olup olmadığının kanıtlanamadığı ,dosya kapsamında yer alan veraset ilamına göre, muris ...’in 31.08.1982 yılında vefat ettiği, ikinci evliliği sebebiyle mirasçılarının eşi ..., çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in kaldığı, kızı ...’nın 1992 yılında, eşi ...’nin ise 2003 yılında vefat ettiği, ilk evliliğinden mirasçılarının ise çocukları olan davacı ile beraber ..., ..., ..., ... ve torunu ...’nin olduğu anlaşılmaktadır.
    1.a) Dosyaya sunulan ibra senedinin 30.03.1987 tarihinde düzenlediği,o tarihte sağ olan ...’nın murisi ...’den gelen hisselerini davacıya satmadığı anlaşıldığına göre, ...’nın mirasçıları olan çocukları, temyize gelen davalılar, ..., ..., ..., ..., ... ve ...’a karşı açılan kök muris ...’den ...’ya intikal eden miras payına ilişkin davanın reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    1.b) Kök muris ...’in ... ile evliliğinden olma mirasçısı ...’nın mirasçılarının, ...’nın annesi ...’ten gelen paya yönelik temyiz itirazlarına gelince, ...’in 2003 yılında vefat ettiği, ... mirasçılarının , ...’nın annesi ...’nin mirasçıları olarak miras payına sahip oldukları, ...’in 30.03.1987 tarihli ibra senedine göre, davaya konu 72 parseldeki kök muris ...’den gelen miras hissesini davacıya sattığının anlaşıldığı, diğer taşınmazlara ilişkin miras payını sattığının dosya kapsamına göre kanıtlanamadığı, TMK’nin 677. maddesine göre, mirasçılar arasındaki pay devrine ilişkin bu satışın geçerli olduğu, buna göre davaya konu 72 parsel yönünden ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’un, sadece ...’nın annesi ...’den gelen miras payları belirlenmek suretiyle, davaya konu 72 parselde belirlenen bu payları kadar tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2.a) Davalılar ..., ..., ...,... ve ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamına göre, 30.03.1987 tarihli ibra senedi dışında dosyaya sunulan senetlerin içeriğinden bu senetlerin satışa ilişkin olup olmadığı anlaşılamadığına göre ..., ..., ..., ... ve ...’nün kök muris ...’den gelen miras paylarını davacıya sattığı kanıtlanamadığından, davalılar ..., ..., ...,... ve ... aleyhine açılan kök muris ...’den gelen miras paylarının devrine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2.b) Davalılar ..., ... , ..., ... ve ..., kök muris ...’in ... ile olan evliliğinden çocukları olup, ...’nin 2003 yılında vefatı ile, ...’nin de mirasçısı oldukları, ...’in 30.03.1987 tarihli ibra senedine göre, davaya konu 72 parseldeki ...’den gelen miras hissesini davacıya sattığının anlaşıldığı, diğer parsellere ilişkin miras hissesini davacıya sattığının kanıtlanamadığı, bu nedenle, davalılar ..., ..., ..., ... ve ...’nün aynı zamanda ...’nin mirasçısı olmaları sebebiyle, ...’den gelen miras payları belirlenmek suretiyle,davaya konu 72 parselde belirlenen bu payları kadar tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.a) ve (1.b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalılar ...,...,...,...,...’ın, (2.a) ve (2.b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 22.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi