20. Ceza Dairesi 2017/5243 E. , 2017/5353 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ADANA 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma, Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığına, mahkumiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin kararın incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında 28.04.2008 ve 02.07.2008 tarihli suçlar nedeniyle, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.05.2012 gün ve 2012/8-364 sayı - 09.04.2013 gün ve 2013/204 - 134 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; tekerrüre esas alınan ilamı duruşmada sanığa okunan ve içeriğine yönelik herhangi bir itirazda bulunmayan mükerrir sanık hakkında iddianamede talep edilmese bile CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunmaya gerek olmaksızın TCK"nın 58/6. maddesinin uygulanabileceğinden sanık ... hakkında ek savunma hakkı verilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar Muzaffer ve Mehmet müdafii, sanık ... Müdafii ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS"ten çıkartılan dosyaya konulan nüfus kaydında sanığın 30/01/2017 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, CMUK"nın 321. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA,
4-Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında 28.04.2008 tarihinde işledikleri ileri sürülen "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu nedeniyle 26.05.2008 tarihinde düzenlenen iddianame ile Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/231 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, 28.04.2008 ve 18.05.2008 tarihinde işledikleri ileri sürülen "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu nedeniyle de 22.10.2008 tarihinde düzenlenen iddianame ile Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/231 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, 11.03.2009 tarihinde her iki dosya arasında şahsi ve fiili bağlantı bulunduğundan dosyaların birleştirilerek yargılamaya devam olunduğu her iki suç tarihi arasında hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşıldığından; sanıkların 28.04.2008 ve 18.05.2008 tarihli eylemleri nedeniyle TCK 188/3. maddesi ile bir kez cezalandırılması, daha sonrada haklarında TCK 43. maddesinin uygulanması gerekirken eylemlerinin iki ayrı suç kabul edilip iki kez cezalandırılması suretiyle sanıklara fazla ceza tayin edilmesi;
Kanuna aykırı; sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
5-Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın incelenmesinde;
Sanıkların, sübut bulan uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarını gizlemek ve bu suçun cezasından kurtulmak için, bir süre önce uyuşturucu madde kullandıklarını belirttikleri, uyuşturucu madde kullandıklarının teknik yöntemlerle de saptanmadığı dikkate alınarak, sanıklar hakkında kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçlarından beraat yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
6-Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.