Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hakkında yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu takip tarihinden önce ödemeler yaptığını belirterek borca, faiz ve ferilerine itiraz etmiştir. Dava açıldıktan sonra alacaklı vekilince 28.12.2006 tarihinde icra müdürlüğüne başvurularak toplam 6852,00 YTL’nin takipten önce değişik tarihlerde tahsil edildiğini, sehven bu tahsilatların düşülmeyerek takip yapıldığını belirterek takipten kısmi olarak feragat edilmiştir.
İcra takibi lehtar tarafından keşideci hakkında yapılmış ve borçlu tarafından itiraz dilekçesinin ekinde dosyaya sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere takipten önce ödemelerde bulunduğu halde borçlu hakkında takibe geçilmiştir. Bu durumda, takipten ve İcra Mahkemesine açılan borca itiraz davasından sonra alacaklının itiraza konu 6.852 YTL ödemeyi kabulü gözetilerek ve takipden  kısmi feragat edilmişse de mahkemece itiraz tarihi dikkate alınarak takip tarihi itibariyle haklılık durumu değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca, İİK’nun 169/a-6 maddesi gereğince alacaklının takipte kötüniyetli olduğu kabul edilerek alacaklının tazminatla sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.