Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Bono vasfındaki bir senedin TTK"nun 661/1.maddesi gereğince vade tarihinden itibaren (3) yıl içinde takip konusu yapılmaması halinde bono zamanaşımına uğrar. Bir başka anlatımla, bonoda zamanaşımının gerçekleşmesi halinde bono vasfında bir değişiklik olmaz ise de; (Adi senet olarak kabulü gibi) alacaklı senet borçlusuna karşı senetten doğan alacak hakkını vadeden itibaren (3) yıl içinde kullanmadığından borçluya karşı mürcaat hakkını yitirir. Bu halde, genel haciz yoluyla dahi takip yapılamaz. Zira, TTK"nun hükümlerine uygun olarak düzenlenen kambiyo senetleri anılan kanundaki zamanaşımına tabidir. Hal böyle olunca, somut olayda gözlendiği gibi, 15.01.2002 vade tarihli bono genel haciz yoluyla (3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra) 24.04.2006 tarihinde takibe konu edilmiş, borçlu tarafçada İİK"nun 62.madde koşullarında yasal süre içerisinde icra dairesinde zamanaşımı def"inde bulunulduğundan, mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.