13. Hukuk Dairesi 2016/365 E. , 2017/5767 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davaci ... vekili avukat ... ... geldi. Karşı tarafdan gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... şirketinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 58 nolu parselde inşaa ettiği 32 nolu daireyi 25.8.2010 tarihli sözleşme ile satın aldığını, süresinde teslim edilmediği gi.bi, inşaatın durma aşamasında olduğunu, satış bedelinin 90.000 TL.nı da diğer davalı bankadan kullandığı kredi ile ödediğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı davalı müteahhit şirketten satın aldığı dairenin teslim edilmediği gerekçesi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tüketici mahkemesi sıfatıyla açılan davanın niteliği gereği asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verildiği açıklanmıştır.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
İmalatçı-üretici kavram ve sorumluluğu da 4077 sayılı yasanın 3 ve 4.maddelerinde düzenlenmiştir. TKHK nun 4/3 maddesine göre; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, imalatçı-üretici durumunda bulunan davalı müteahhit şirkete karşı açılan davanın da tüketici kanunu kapsamında kaldığından tüketici mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı kabul edilmeli ve görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği dikkate alınarak, Mahkemece, davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek tüketici mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi gerekirken hiç bir gerekçe açıklanmadan asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. Bent gereğince ,temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2. Bent gereğince davacının diğer temyiz itarazlarının incelenmesine yer olmadığına 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.