13. Hukuk Dairesi 2016/779 E. , 2017/5751 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacı ... San. Tic. Ltd. Şti.vekili avukat ... ile davalı ... 2 Toplu Yapı Yönetimi vekili avukat ...."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalı site yönetimi ile aralarında temizlik hizmeti sözleşmesi imzaladıklarını, davacının borçlarını ödemede acziyete düştüğünü belirterek sözleşmeyi feshettiğini, usulsüz fesih nedeni ile yoksun kalınan iki aylık kazancın ve şirket personeli olan işçilerin site yönetimi bünyesinde işe alınmaları nedeni ile oluşan sözleşmeye aykırılık kapsamında cezai şartın tahsili için davalı site yönetimi aleyhine icra takibine geçtiklerini ileri sürerek takibe vaki itirazın 30.000 TL kazanç kaybı ve 249.772 TL cezai şart yönünden iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, borç ödemede acze düştükleri için davalı şirket yönetimi ile şifahen sözleşmenin feshi hususunda karşılıklı mutabakata vardıklarını, sözleşmenin 8.6 maddesi gereği feshin usule uygun olduğunu, bu nedenle kazanç kaybı istenemeyeceği gibi işçilerin de yine davacı iradesi ile bünyelerinde istihdam edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sözleşmenin 8.6 maddesinde acziyet halinde sözleşmenin derhal feshedilebileceğinin düzenlendiği, işçilerin ise tanık beyanları dikkate alındığında tarafların mutabakatı ile site yönetimi bünyesinde istihdam edildikleri gerekçesi ile davanın gerek kazanç kaybı gerekse cezai şart yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davacı yanca feshi nedeni ile kazanç kaybı ve cezai şartın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı feshin sözleşmeye aykırı yapıldığını belirterek kazanç kaybı ve yine sözleşmeye aykırı işçi istihdamı nedeni ile cezai şartın hakedildiğini ileri sürmekte, davalı ise aksini savunarak davanın reddini dilemektedir. Uyuşmazlık sözleşmenin yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.5. maddesi “"... HİZMET" ve "MÜŞTERİ" 2 ay.öncesinden yazılı olarak ihtar etmek kaydı ile sözleşmeyi her zaman ve tek taraflı olarak fesih hakkına sahiptir.” “8.6 maddesi Taraflardan herhangi biri herhangi bir ihtara veya ihbara lüzum olmaksızın, diğer tarafın tasfiyesi, ödemelerini tatil etmesi, konkordato talebinde bulunması veya mal varlıklarının önemli bir kısmı veya tümü için kayyum tayin edilmesi, haciz prosedürü uygulanıp, haczedilmesi, iflas etmesi, acze düşmesi veya vadesi gelen borçlarını ödeyememesi hallerinde sözleşmeyi derhal fesih edebilir.”hükümlerine haizdir. Cezai şarta ilişkin 5.12. maddesi ise Müşteri, "... HİZMET in onayını almadan, "... HİZMET" personelinden hiçbiri ile özel anlaşma yapamayacak ve hangi görev ve sıfatla olursa olsun kendi kadrosuna alamayacaktır. Aksine davranması halinde "... HİZMETe son ödediği fatura miktarının 2 katını cezai şart olarak ödeyecektir” hükmüne haizdir.
Mahkemece hükümde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesinde atfettiği sözleşmenin 8.6. maddesinde belirtilen fesih sebepleri mevcut hali itibari ile ancak davacı tarafa fesih hakkı tanıyabilir. Mahkemece bu husus ters yorumlanmıştır. Davacının fesih ihtarına cevaben verdiği karşı ihtarda feshin haksız olduğu belirtilmekle birlikte feshin gerçekleşmesi halinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kendisine hak tanıyan diğer maddelerine de dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, sözleşmenin açık hükümleri ve karşılıklı ihtarlar üzerinde durulmaksızın, kazanç kaybı ve cezai şarta ilişkin eksik incelemeye dayalı davanın reddine dair hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedelerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.