2. Ceza Dairesi 2019/8824 E. , 2019/13489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, iftira, kullanmak için uyuşturucu ve uyarınca madde satın almak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A- Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” veya “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanığın temyiz dilekçesinin bu suç yönünden itiraz dilekçesi olarak kabulü ile dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi İADESİNE,
B-Sanık ... hakkında verilen ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın temyiz isteminin reddine dair mahkemece verilen 06.10.2015 tarihli ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın istem gibi ONANMASINA,
C- Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 151/1, maddesindeki suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 67/3, 67/4 maddelerinde belirtilen 12 yıllık dava zamanaşımının, suç tarihi olan 26/07/2007 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
C-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanığın tekerrüre esas alınan Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/1129 esas, 2005/1103 karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 14.02.2011 tarihinde yürürülüğe giren TTK kapsamında şikayete tabi olduğu, bu itibarla uzlaşma kapsamına alındığının ve sanığın başkaca tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
E-Sanık ... hırsızlık ve iftira suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Gerekçeli karar başlığında sanık ...’ın açık kimlik bilgileri gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK.nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, 17/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.