MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kasten öldürme eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; olay günü davalının, oğlu ..."i silahla öldürdüğünü, eylemi nedeni ile ceza mahkemesinde yargılandığını ve ceza aldığını, davalının eylemi nedeni ile oğlunun desteğinden mahrum kaldığını, bu nedenle maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu belirterek; oluşan maddi ve manevi zararlarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalının, davacının oğlu ..."i öldürme suçundan yargılanıp, cezalandırılmasına hükmedildiğini, bu şekilde sübut bulan eylemi nedeniyle davacıya karşı maddi ve manevi tazminatı gerektirir şekilde haksız eylemde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalının, eylemi nedeniyle ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/04/2013 tarihli ve 2013/24 esas, 2013/163 sayılı kararı ile kasten öldürme suçundan mahkum edildiği, verilen kararın Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onanarak 24/11/2014 tarihinde kesinleştiği, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2015/163 esas 2015/146 sayılı kararı ile davalıya eşi ..."ün vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır.
TBK 513. maddesine göre vekalet ilişkisi vekilin veya vekâlet verenin ehliyetini kaybetmesi ile kendiliğinden sona erer. Yargılama sırasında davalıya, yasal kısıtlılık altına girmesi nedeni ile vasi atandığı, dolayısıyla davalı ile vekili arasındaki vekalet ilişkisininde sona erdiği anlaşılmaktadır. Şu durumda; davalı vasisine usulüne uygun tebligat yapılıp davaya dahil edilmesi ve hukuki dinlenilme hakkının sağlanması gerekirken vekalet ilişkisi sona eren vekil ile yargılamaya devam edilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vasisinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.