
Esas No: 1990/327
Karar No: 1990/1427
Karar Tarihi: 25.06.1990
Danıştay 6. Daire 1990/327 Esas 1990/1427 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda davalılara ait parselin karşısındaki adada yer alan parsel ile ilgili imar planı değişikliği ve inşaat ruhsatının imar mevzuatına aykırı olduğu belirtilerek işlemler mahkemece iptal edilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda imar planı değişikliğinin imar yönetmeliği ve inşaat ruhsatından önce uygulanması gerektiği hatırlatılmıştır. İdare Mahkemesi ise, plan değişikliğinin yönetmeliğe aykırı olduğu sonucuna varmıştır. Bu nedenle, konunun uzmanları tarafından incelemeler yapılması gerekmektedir. İmar planlarının yönetmelik ve ruhsatlardan önce uygulanması gerektiği 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 20. maddesinde belirtilmiştir.
Daire : ALTINCI DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 1427
Esas Yılı : 1990
Esas No : 327
Karar Tarihi : 25/06/990
MAHALLİNDE YAPILAN KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ SONUCU DÜZENLENEN RAPORDA DAVACILARA AİT PARSELİN KARŞISINDAKİ ADADA YER ALAN PARSEL İLE İLGİLİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNİN VE BU DEĞİŞİKLİĞE GÖRE VERİLEN İNŞAAT RUHSATININ İMAR MEVZUATINA AYKIRI OLDUĞU BELİRTİLDİĞİ İÇİN İŞLEMLER MAHKEMECE İPTAL EDİLMİŞSE DE BİLİRKİŞİ RAPORUNDA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNİN İMAR YÖNETMELİĞİ VE İNŞAAT RUHSATI İLE KARŞILAŞTIRILMASINA YER VERİLDİĞİ, ANCAK İMAR PLANININ YÖNETMELİK VE RUHSATTAN ÖNCE UYGULANMASI GEREKTİĞİ NEDENİYLE PLAN DEĞİŞİKLİĞİNİN İMAR MEVZUATINA UYGUN OLUP OLMADIĞININ YENİDEN İNCELENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Dava, taşınmaza yapılaşma hakkı verilmesini öngören belediye meclisi kararı ile kabul edilen imar planı değişikliği işlemi ile anılan plan değişikliğine dayanılarak parsel için verilen yapı ruhsatının iptali dileğiyle açılmış İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak imar planı değişikliğinde planlama ve şehircilik ilkesine uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı buna istinaden verilen inşaat ruhsatında da mevzuata aykırılık bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş karar davalı belediye başkanlığı ile davalı idare yanında müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planları, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, yörenin kendine özgü yaşayış biçimi ve karekteri, nüfus, alan ve yapı ilişkilerini, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanlar arasında olan bağlantılar, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konularla sosyal adalet ilkeleri de gözönüne alınarak hazırlanır ve koşulların değişmesi halinde yasalarda öngörülen
yöntem ve zamanda değiştirilebilir,
Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Kanununun 20.maddesinde de yapıların kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde ... imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği kuralı yer almıştır.
Olayda, davacılara ait taşınmazların önündeki 7 metrelik imar yolu ile kuzeydeki 50 metrelik ...-... asfaltı arasında müdahillerin dava konusu taşınmazlarının yer aldığı sözkonusu taşınmazın 1985 yılı planında 8 katlı blok nizamda yapılaşmaya müsait bulunduğu, davacıların iddialarının aksine hiçbir dönemde yeşil alan ayrılmadığı, maliklerinin imar durumunu istemeleri üzerine cephe oluşumunu sağlamak ve yoğunluğu azaltmak amacıyla belediye meclisi kararı ile kat adedinin beşe indirilerek ayrık nizam yapılaşma hakkı verildiği, ancak daha sonra anılan taşınmazın arkasındaki 7 metrelik imar yolu cephesinden T.E.K. ve P.T.T. kuruluşlarına ait kabloların geçtiği farkedilerek bu kabloların kaldırılması zorluğu karşısında arka yoldan 1.50 metre çekilmek ve ön bahçe mesafesinin 3,50 metreye düşürülmek suretiyle 19.1.1989 günlü belediye meclisi kararı ile plan değişikliği yapıldığı, anılan değişik
liğe dayanılarak 2.3.1989 günlü inşaat ruhsatı verildiği, bu davanın sözkonusu plan değişikliği ve inşaat ruhsatına karşı açıldığı temyiz dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, imar plan değişikliğine ilişkin olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda mimar mühendis bilirkişice düzenlenen bilirkişi raporunda ise, 8 katlı blok nizamdan 5 katlı ayrık nizama geçilmekle belediyece şehircilik ve planlama ilkelerine uygun davranıldığı belirtildikten sonra imar planı değişikliğinin imar yönetmeliği ve inşaat ruhsatı ile karşılaştırılmasına girişilerek plan değişikliğinin daha önce verilen ruhsata ve inşaat emsali yönünden de yönetmeliğe aykırı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Oysa, yukarıda değinilen yasa maddesi ile imar planlarının gerek imar yönetmeliği, gerekse inşaat ruhsatlarından önce uygulanması gerekli imar hukuku kaynaklarından olduğunun hükme bağlanmış olması karşısında sözü edilen bilirkişi raporuna itibar edilemeyeceği ortadadır.
Bu itibarla dava konusu imar planı değişikliği işleminin şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına uyarlık taşıyıp taşımadığı hususların konunun uzmanı ve gerekirse bir kurul halinde oluşturulacak bilirkişiler vasıtasıyla saptanarak davanın karara bağlanması gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
