Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte İİK"nun 169/a-6 hükmüne göre borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
Somut olayda, Y. A."in 25.000.000.000 TL için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile D. B. aleyhinde yaptığı takibe karşı borçlu O."ın itirazı üzerine icra mahkemesi, takibin iptaline ve asıl alacak miktarı üzerinden %40 tazminatın davacı Y. A."e verilmesine karar vermiştir.
Alacaklı Y. A. İcra mahkemesince hükmedilen 10.000 YTL inkar tazminatını ilamlı takibe koymuştur. Bunun üzerine borçlu D. B. vekili, Ankara 2.Ticaret Mahkemesi Başkanlığı"na sunduğu dilekçe ile Y. A. ve N.  E. aleyhinde toplam 16.666,68 YTL miktarında alacak davası açmıştır. Bu durumda, İİK"nun 169/a-6. maddesine göre tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar tehirine karar verme görevi icra mahkemesine aittir. İsteğin genel nitelikli bir tedbir talebi olmayıp başlatılan takiple ilgili ve İİK"nun 169/a-6. madde hükmüne dayandığı düşünülmeksizin icra müdürlüğünün şikayete konu 10.01.2007 tarihli icra takibinin tehirine ilişkin kararının iptali isteminin reddi yönündeki mahkeme kararı doğru değildir.
Öte yandan, D. B. Ankara 2.İcra Müdürlüğü"nün 2006/3170 esas sayılı dosyasında Y. A. ve diğer iki borçludan 25.000 YTL alacağı talep ettiği halde, Ankara 2.Ticaret Mahkemesi"nin 2007/6 esası ile takip alacağının 8.333 YTL lik kararı için Y. A. aleyhinde alacak davası açtığından İİK"nun 169/a-6 hükmüne göre bu alacak kısmına düşen inkar tazminatı miktarı kadar icranın tehirine karar verilmelidir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.