
Esas No: 1989/303
Karar No: 1990/2083
Karar Tarihi: 04.10.1990
Danıştay 10. Daire 1989/303 Esas 1990/2083 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Akıl hastası bir kişinin tabancayla ateş ederek davacının yaralanması sonucu açılan davada, İdare Mahkemesi, davalı idarelerin tazmin sorumluluğu bulunduğunu belirterek davacı lehine 1 milyon TL manevi tazminata hükmetmiştir. Ancak, mahkeme kararında davalı taraf lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi hatası olduğu belirtilmiştir.
Türk Ceza Yasasının 46.maddesi, akli maluliyeti belirlenen kişilere ceza verilemeyeceğini ve koruma ve tedavi altına alınmaları gerektiğini düzenlemektedir. Bu kişiler toplumsal güvenlik açısından hastanede tıbbi kontrol ve muayeneye tabi tutulmaları gerekmektedir. Bu görev Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından gerekli koordinasyon sağlanarak yürütülmelidir.
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 2083
Esas Yılı : 1989
Esas No : 303
Karar Tarihi : 04/10/990
TOPLUMSAL GÜVENLİK YÖNÜNDEN GEREKLİ OLDUĞU SAPTANMASINA RAĞMEN AKIL HASTASI KİŞİNİN TIBBİ KONTROL ALTINDA TUTULMASINI SAĞLAYAMAYAN DAVALI İDARELERİN, AKIL HASTASININ TABANCAYLA RASGELE ATEŞ ETMESİ SONUCU DAVACININ YARARLANMASI OLAYINDA AĞIR HİZMET KUSURLARI VE TAZMİN SORUMLULUKLARI BULUNDUĞU HK.
Akıl hastası olan bir kişinin, Ankara Kızılay meydanında çevreye rasgele tabancayla ateş etmesi sonucu yaralanıp hastanede tedavi görmek zorunda kalan davacının, olayda davalı idarelerin hizmet kusuru, tazmin sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek olay nedeniyle duyduğu elem ve ızdıraptan dolayı 3.000.000 TL. manevi tazminatın davalı idarelerden tahsili istemiyle açtığı dava sonunda, İdare Mahkemesince, davacıyı yaralayan kişinin akıl hastalığının etkisiyle hareket eden, daha önce de suç işlemiş bulunan bir kişi olduğu, bu kişinin muhafaza ve tedavisinden, hastanede kontrole tabi tutulmasından davalı idarelerin sorumlu bulunduğu, esasen kusurları olması bile, bir akıl hastasının şehrin merkezi bir yerinde kalabalığa ateş etmesi sonucu uğranılan zararın idarelerce tazmini gerektiği gerekçesiyle 1.000.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş davacının fazlaya ilişkin tazminat istemiyle,manevi tazminata yasal faiz işletilmesi istemi reddedilmiştir.
Taraflar İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Akıl hastası olup, daha önce bir kişiyi öldürme girişiminde bulunan, cezai ehliyeti olmaması nedeniyle cezalandırılmayan kişinin, Ankara Kızılay Meydanında 22.5.1985 tarihinde tabancayla çevreye rasgele ateş açması sonucu davacı yaralanmıştır. Dava konusu uyuşmazlık, söz konusu olayda davalı idarelerin tazmin sorumlulukları olup olmadığına ilişkindir.
Türk Ceza Yasasının 46.maddesinde, akli maluliyeti belirlenen kişilere ceza verilemeyeceği kuralı düzenlendikten sonra, akıl hastası olmaları nedeniyle cezalandırılamayan kişilerin, koruma ve tedavi altına alınmaları öngörülmüştür. Aynı maddede, yasa hükmü kapsamındaki kişilerin, tedavi gördükleri kurumun sağlık kurulu tarafından verilecek rapor üzerine yargı kararıyla serbest bırakıldıktan sonra da, toplumsal güvenlik yönünden gerekli olduğunun sağlık kurulu raporuyla saptanması halinde, tıbbi kontrol ve muayeneye tabi tutulacakları hükme bağlanmıştır. Yasa hükmüyle belirlenen tıbbi kontrol ve muayeneye tabi tutma görevinin, görev alanlarıyla ilgisi itibariyle Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafdından gerekli koordinasyon sağlanarak yürütülmesi gerekmektedir.
Olayda ise, Ankara-Kızılay meydanında çevreye tabancayla ateş edip,daha önceden tanımadığı davacıyı yaralayan akıl hastası kişinin, babasının ölümüyle ilgi gördüğü bir doktoru öldürme girişiminde bulunması üzerine "parabnoid sendrom" teşhisiyle 1969 yılında koruma ve tedavi altına alındığı, tedavi gördüğü kurumun sağlık kurulu tarafından "sosyal şifa" durumunda bulunduğu yolunda düzenlenen rapor üzerine 1980 yılında serbest bırakıldığı, fakat aynı raporda toplumsal güvenlik yönünden bir yıl süreyle tıbbi kontrole tabi tutulması gerektiği belirtilmesine rağmen, ilgilinin tıbbi kontrolünün taptırılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda toplumsal güvenlik yönünden gerekli olduğu saptanmasına rağmen akıl hastası ilgilinin tıbbi kontrol altında tutulmasını sağlayamayan davalı idarelerin, akıl hastası kişinin tabancayla rasgeleateş etmesi sonucu davacının yaralanması olayında, ağır hizmet kusurları bulunmaktadır. Dolayısıyla olayda, temyizen incelenen kararda belirtildiği gibi kusursuz sorumluluk esasına göre değil, fakat ağır hizmet kusuru nedeniyle davalı idarelerin tazmin sorumluluğu bulunduğunun kabulü gerekir.
Olay nedeniyle davacı, maddi bir tazminat isteminde bulunmayıp, manevi tazminat istemektedir. Manevi tazminatın manevi tatmin aracı olma niteliği itibariyle, temyizen incelenen kararda, davacının olaydan dolayı duyduğu elem ve ızdırabın kısmen de olsa giderilmesi amacıyla 1.000.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi, manevi tazminata yasal faiz işletilmemesi yerinde görülmektedir.
Temyizen incelenen karar, hükmedilen manevi tazminat yönünden sonucu itibariyle yerinde olmakla birlikte; kararda, duruşmaya Hazine Avukatı katılmış olmasına rağmen, tazminat isteminin reddedilen bölümü için davalı taraf lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesinde isabet bulunmamaktadır. Davanın konusunun tazminata ilişkin olması nedeniyle duruşmada hazine avukatının davalı idareleri temsil etmiş olduğu dikkate alınarak, tazminat isteminin reddedilen bölümü için davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Avukatlık Aagari Ücret Tarifesinin 11.maddesi hükmü gözönüne alınmak suretiyle avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz isteminin kısmen kabulüyle temyizen incelenen İdare Mahkemesi kararının tazminat isteminin reddedilen bölümü için davalı taraf lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulmasına, davalı tarafın avukatlık ücreti dışındaki konulara yönelik temyiz istemi ile davacının temyiz isteminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesine uygun bulunmaması nedeniyle reddine, temyizen incelenen kararın, yukarıda belirtilen bozulan bölümü dışında onanmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
