Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28847
Karar No: 2016/708
Karar Tarihi: 13.01.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/28847 Esas 2016/708 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, işverenin yükümlülüklerine uymadığı ve davacıya kötü muamele yaptığı için iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar, dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi için verilen kesin süreye rağmen bilirkişi giderinin yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddedilmesi nedeniyle bozulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 324, 325 ve 120. maddelerine göre, delil ikamesi için belirlenen avansın, gider avansından ayrılması gerektiği ve gider avansının dava şartı olduğu belirtilmiştir. Delil ikamesine yönelik giderlerin, gider avansı içinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, ancak resen hesap raporu alınması halinde bu giderin 325. madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2015/28847 E.  ,  2016/708 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı Talebinin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 2004 yılının Temmuz ayında sekreter olarak işe başladığını ancak sigorta girişinin 26/10/2005 tarihinde yapıldığını, işverenin yükümlülüklerine uymaması, işveren tarafından davacının şerefine dokunan sözler söylenmesi ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini, davacının asgari ücretle çalıştığını, davacının haftanın altı günü 08:30-19:30 saatleri arasında çalıştığını, davacının dini bayramlar hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, davacının her yıl sadece 10 gün izin kullandığını ileri sürerek, 1.000 TL kıdem tazminatı, 5.000 TL fazla çalışma ücreti, 500 TL izin ücreti ve 1.000 TL genel tatil ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 26/10/2005 tarihinde sekreter olarak çalışmaya başladığını, işveren tarafından davacıya kötü muamele yapılmasının ya da hakaret edilmesinin söz konusu olmadığını, davacının istifa etmek suretiyle iş sözleşmesini feshettiğini, davacının fazla çalışma yapmadığını, genel tatil günlerinde çalışmadığını, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde bilirkişi giderinin yatırılmamasının sonuçlarının anlatıldığı, verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından bilirkişi giderinin yatırılmadığı, bilirkişi incelemesinin yaptırılamadığı, talep olunan alacakların bilirkişi tarafından hesaplanması gereken alacaklar olduğu, bilirkişi incelemesi olmaksızın söz konusu alacakların tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    6100 sayılı HMK.’un 114, 115 ve 120. maddeleri uyarınca “Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. İster gider avansı isterse tamamlama avansı olarak tanımlansın ikmal edilmesi gereken paranın hukuk yargılamasındaki nitelemesi dava şartı olarak gösterilen gider avansıdır. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir.
    Ancak kanunun 324. maddesinde delil ikamesi avansı, 325. maddesinde ise re" sen yapılması gereken işlemlerde giderler düzenlenmiştir.
    324. madde gereğince “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”.
    325. maddeye göre ise “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir”.
    HMK.’un 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur.
    Tanık dinlenmesi, delil niteliğinde bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi olanağı HMK.’un 324. maddesi düzenlemesi karşısında yoktur. Ayrıca delil ikamesi avansının da ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir. Diğer yandan örneğin resen hesap raporu alınacaksa giderin 325. maddesi kapsamında değerlendirilmesi isabetli olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, davacının 2004 yılının Temmuz ayında sekreter olarak işe başladığını ancak sigorta girişinin 26/10/2005 tarihinde yapıldığını, işverenin yükümlülüklerine uymaması, işveren tarafından davacının şerefine dokunan sözler söylenmesi ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise iş sözleşmesinin davacı tarafından istifa suretiyle feshedildiğini, feshin haklı bir nedene dayanmadığını savunmuştur.
    Talep edilen fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacakları açısından, fazla çalışma yaptığını, genel tatil günlerinde çalıştığını ispat yükü davacı işçiye aittir. İşçi fazla çalışma yaptığını, genel tatil günlerinde çalıştığını ispat ettiği takdirde bu çalışmaların karşılığının ödendiğini ispat yükü işverene aittir. İzin ücreti açısından, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacıya kullandırılmayan izinlerin ücretinin fesih esnasında ödendiğini ispat yükü davalı işverene aittir. Somut uyuşmazlık açısından, davacı işçi tanık beyanları ile fazla çalışma yaptığını ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatlamıştır. İşveren ise fazla çalışma ile genel tatil günlerindeki çalışmaların karşılığını ödediğine, davacının yıllık izinlerini kullandığına ya da davacının kullanmadığı yıllık izinlerin ücretinin fesih esnasında ödendiğine dair yazılı bir belge sunmamıştır.

    Dosya içeriğine göre mahkemece resen tazminat ve alacakların hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi giderini yatırması için davacı vekiline kesin süre verilmiştir. Burada delil niteliğinde olmayan bir hesap raporu sözkonusudur. Eğer yatırılması istenilen bu gider avansı niteliğinde ise davanın esastan değil, usulden reddine karar verilmelidir. Ancak re"sen hesap raporu alınmasına karar verildiğine göre giderin 6100 sayılı HMK.’un 325. maddesi kapsamında değerlendirilmesi veya taraflarca davanın açılması sırasında yatırılan gider avansından karşılanması gerekir.
    Mahkemece anılan usul kuralına aykırı karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi