Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2545
Karar No: 2021/1348
Karar Tarihi: 30.09.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2545 Esas 2021/1348 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/2545 E.  ,  2021/1348 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/04/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23/12/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, sınırdaş arazi maliki tarafından açılan önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 136 ada 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara sınırdaş olan 4 No"lu parselin dava dışı önceki paydaşları tarafından önce dava dışı Hüseyin Erkut"a, onun tarafından da 03.04.2015 tarihinde 7.000,00TL bedelle davalıya satıldığını, yapılan satışlarla ilgili müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek yasal önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının satıştan haberdar olduğunu, taşınmazın ilk önce davacıya teklif edildiğini, ancak kesin olarak satın almayacağını bildirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazın öncelikle davacıya teklif edildiği ancak davacının satın almak istemediği, bu nedenle önalım hakkını ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup TMK"nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20.02.2019 tarihli ve 2016/4625 Esas, 2019/1498 Karar sayılı ilamıyla özetle; mahkemece, 6537 sayılı Yasanın 5. maddesi ile değiştirilen 5403 sayılı Yasanın 8/İ maddesi ve anılan maddenin 3. fıkrasında da belirtildiği üzere önalım hakkının kullanılmasında uygulanacak olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri çerçevesinde, davacının talebi ile davalının savunmaları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tanık beyanları da nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere, davacının dava konusu taşınmazın davalıya satıldığını öğrenince taşınmazı davalıya devredilen tapudaki miktar üzerinden satın almak istediği, taşınmazın ilk önce davacıya teklif edildiği ve bu durumun tüm köy halkı tarafından bilindiği, davacının taşınmazı hacizli olduğundan dolayı almak istemediği gibi haciz kaldırıldıktan sonra da satın alma talebi olduğunu önceki maliklere bildirmediği, bu durumun davacı yönünden hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup davacının yasal önalım hakkını kullanmakta iyiniyetli olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    15.05.2014 tarihli ve 29001 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6537 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 5403 sayılı Kanuna eklenen 8/İ maddesinin 2. fıkrası gereğince "Tarımsal arazilerin satılması halinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı taktirde, diğer sınırdaş malikler önalım hakkını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması halinde hakim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir."
    Aynı maddenin 3. fıkrasında da önalım hakkının kullanılmasında Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Somut olayda mahkemece, yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca davacının talebi ile davalının savunmaları birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20.02.2019 tarihli bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmadan önceki aynı gerekçelerle davacının iyiniyetli olmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi