Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22543 Esas 2017/5094 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22543
Karar No: 2017/5094
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22543 Esas 2017/5094 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/22543 E.  ,  2017/5094 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıdan 29/10/2013 tarihli fatura ile 4.691,15 TL, 18/11/2013 tarihli fatura ile 6.565,00 TL alacaklı olduğunu, bu alacaklarının tahsili amacıyla başlattığı icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın 1 yıllık süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından itirazın iptali talebinin süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, eldeki dava ile faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece, borçlunun 05/08/2014 tarihinde ve süresi içerisinde borca itiraz ettiği, takibin 06/08/2014 tarihinde durdurulduğu, takibin durdurulması kararının alacaklı ... vekiline 01/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 09/11/2015 tarihinde ve 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde; borca itiraz dilekçesi ve takibin durdurulması kararının bizzat davacı/alacaklı ..."a 01.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak icra takibinin davacının avukatı tarafından başlatıldığı anlaşılmaktadır. Tebligat kanununun 11. maddesinin birinci fıkrasına göre, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Dolayısıyla vekil ile takip edilen bir işte tebligatın asile yapılması hukuka aykırıdır. Dava konusu icra takibinin davacı alacaklının vekili tarafından başlatılmış ve takip ediliyor olması karşısında davacı asile yapılan tebligat geçersiz olup, 1 yıllık hak düşürücü sürenin tespitinde esas alınması mümkün değildir. O halde Mahkemece, davacı asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu ve davanın süresinde açıldığı gözetilerek işin esasına girilerek yapılacak inceleme neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.