13. Hukuk Dairesi 2015/41859 E. , 2017/4963 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Sos. Hizm. Tic. Ltd. Şti tarafından ve davalı Avrupa Grubu Tem. Tic. Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde hizmet alımı ihaleleri kapsamında çalıştırılan işçilerden ... tarafından işçi alacaklarının ödenmediğinden bahisle üniversiteleri ve davalılar aleyhine açılan dava neticesinde 28.02.2012 tarihinde ödenen 4.730,91 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında, son firmanın ise tümü üzerinden olmak kaydıyla rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 1.513,90 TL rücu alacağının davalı ... Hazır Yemek ve Servis Hizmetleri Tic. San. A.Ş."den, 2.081,60 TL rücu alacağının ... Sosyal Hizmetler İnş. Yat. Taş. Dağ. San. Ve Tic. Ltd. Şti"den, 1.135,41 TL rücu alacağının ... ... Temizlik Gıda Yemek Üretimi San. Ve Tic. Ltd. Şti"den ödeme tarihi olan 08.03.2012 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ... Ltd. Şti. Ve ... Grubu .... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
1-14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL.ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Mahkemece davalı ... Grubu .... Ltd. Şti. aleyhine 1.135,41 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle davalı tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle 2.080,00 TL.yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygu gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... .... Ltd. Şti.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Davacı, hizmet alım ihalesinin davalı tarafca üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatlarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçilere ödenen kıdem tazminatından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Taraflar arasındaki Hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelendiğinde, davacının çalıştırılacak işçiler ile ilgili işe başlama, çalışma koşulları, denetleme, mali haklarının ödenmesi ile ilgili denetim ve kontrolü tamamen elinde bulundurduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca tacir olan davalının çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak, davacının da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Tüm bu nedenle davalının bu ilkeler çerçevesinde sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, aksi düşüncelerle dava dışı işçiye ödenen tazminat miktarının tamamı nın davalıya rücu edilebileceği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ye yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (ı) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı ... Grup ... Ltd. Şti’nin temyiz dilekçesinin REDDİNE (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı ... ... Ltd. Şti’nin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı ... ... Ltd. Şti yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.