MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı halde, bu suç hakkında bir karar verilmemiş ise de, mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Müşteki ..."in olay tarihinde görevli olduğuna ilişkin görev belgesi getirtilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanığın eylemini silahtan sayılan demir ile işlemesi nedeniyle, cezasından artırım uygulanırken uygulanan kanun maddesinin hükümde, "5237 sayılı TCK"nin 86/3-e" maddesi yerine, hatalı olarak "TCK"nin 86/3-a" maddesi olarak gösterilmesi,
3) Sanığın, müştekiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve silahtan sayılan demirle kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile (TCK"nin 86/3- c ve e) atılı suçu işleyen sanık hakkında, TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Sanığın müştekiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yaraladığı kabul edildiği halde, sanık hakkında TCK"nin 86/3-c maddesinin uygulanmaması,
5) Sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddeleri arasında 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e maddesi gösterilmediği halde, sanığa ek savunma hakkı verilmeden uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,
6) 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesindeki, kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, TCK"nin 86/1. maddesine göre belirlenen cezanın, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre yarısına kadar artırılacağına dair düzenleme karşısında, müştekideki kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi ağır (4) derece olarak belirlendiği halde, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanık hakkında TCK"nin 86/1, 86/3-e maddelerine göre belirlenen cezada (1/2) oranında artırım yapılmak suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,

7) Müştekinin beyanı ile uyumlu tanık ..."ın anlatımı ile, sanık lehine haksız tahrik nedeni sayılabilecek müştekiden kaynaklanan haksız bir fiil bulunmadığı sabit olduğu halde, TCK"nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik indirimi yapılmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
8) Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Ümraniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.09.2008 tarih, 2005/1136 Esas, 2008/956 Karar sayılı ilamının sanığın çocukken işlediği bir suça ilişkin olması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 58/5. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK"nin 58. madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
9) Sanığın cezasından, "Suça konu eylemde sanığın aksi sabit olmayan savunması nedeniyle eylemin katılandan kaynaklanan haksız eylem sonucunda meydana geldiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu" şeklindeki gerekçe ile 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim uygulanması gerekirken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde, (1/2) oranında indirim uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
10) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 10.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.