Hukuk Genel Kurulu 2013/765 E. , 2014/510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 5.İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2013
NUMARASI : 2012/1127 E-2013/23 K.
Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5.İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine dair verilen 04.07.2012 gün ve 2012/81 E.-2012/504 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 03.10.2012 gün ve 2012/18664 E.-2012/16233 K. sayılı ilamı ile;
(...Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1.maddesine göre "İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur."
2577 sayılı İYUK"un 2/1-b bendine göre "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" idari yargıda görülür.
Somut olayda, davacının, davalılardan Y.. B.., A.. B.., Ç.. B.. ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına yönelttiği maddi ve manevi tazminat davasının "hizmet kusuruna" dayalı olması ve bu davalıların 2577 sayılı İYUK"un 2.maddesinde belirtilen "idare" niteliğinde olması nedeniyle bu davalılar aleyhine açılan davanın İYUK’un 2/1-b bendine göre "tam yargı davası" olarak idare mahkemelerinde görülmesi gerektiğine yönelik mahkemenin kabulü yerinde ise de 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre Organize Sanayi Bölgesi "özel hukuk tüzelkişiliği" olup davalılardan İvedik Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetiminin 2577 sayılı Yasa kapsamında "idare" olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmadığından bu davalı aleyhine açılan davanın "adli yargıda" görülmesi gerektiği halde mahkemece yerinde olmayan gerekçe ile davalılardan İvedik Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetimi aleyhine açılan davanın da idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, işveren ve diğer Kurum ve kişiler ile Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi Yönetimine karşı birlikte husumet yönelttiği dava dilekçesinde;Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi için, davalı OSB yönetiminin, OSB Uygulama Yönetmeliğindeki yan yana açılacak tesislerle ilgili düzenlemelere uygun hareket etmediğini, patlamanın meydana geldiği işyerinin yanında kaçak tesisin (tiner üretim tesisi) bulunduğunu, bu tesisin hem kaçak yani ruhsatsız hem de gerek patlamanın olduğu tesisin gerekse kaçak tiner üretim tesisinin yönetmeliğe göre yan yana açılmasının yasak olduğunu, bu nedenle OSB’nin patlama ve yangından ve bunun neticesinde meydana gelen ölüm ve yaralanmalardan sorumlu olduğunu, davalı İvedik OSB yönetiminin binlerce gayri sıhhi müessesenin bulunduğu sorumluluk alanında meydana gelebilecek patlama ve yangın olaylarına anında müdahale edebilecek donanımlı itfaiye teşkilatı bulundurmadığı gibi yangın hidrant sistemine ve acil müdahaleler için ambulansa dahi sahip olmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarısaklı kalmak kaydıyla; davalılardan .. San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerinde 03.02.2011 tarihinde meydana gelen iş kazasında müvekkillerin yakını A. A.’nın ölümü nedeniyle; annesi olan davacı A.. A.. için 2.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi, babası R.. A.. için 2.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi; kardeşi A.. A.. için 20.000,00.-TL manevi olmak üzere toplam 4.000,00.-TL maddi tazminat ile 120.000,00.-TL manevi tazminatın iş kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi (İvedik OSB) yönetimi vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde yazılanların doğru ve haklı olmadığını, kazada ölen A. A."nın İvedik OSB.nin işçisi olmadığını, İvedik OSB, bir üst idari kuruluş olduğunu, 7230 birbirinden bağımsız işyeri bulunduğunu bu sebeple, davalıya husumet yönlendirilemeyeceğini, davalı İvedik OSB yönetiminin olayda hiçbir kusuru bulunmadığını, bölgede elektrik dağıtımını davalı İvedik OSB yönetimi yaptığından bölge elemanlarının hemen her iki ayda bir işyerlerine gitmekte elektrik kaçaklarını, bedelini ve ayrıca kimin ne yaptığını tesbit edildiğini, hatalı doldurulmuş tüp, nerede ve hangi iş yerinde kullanılırsa kullanılsın, patlama ve yangın olacağını işyerinin büyüklüğü veya ruhsatının olup olmamasının bu duruma bir etkisi bulunmadığını belirterek husumet ve görev itirazı incelenerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, kamu kurumu niteliğindeki davalılar dışındaki davalılar yönünden dosya tefrik edilerek, kamu kurumu niteliğindeki davalılar yönünden, Anayasa mahkemesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 3.maddesinin iptal edilmesi nedeni ile davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın davalılar B.. B.., Ç.. B.., A.. B.., Y.. B.. ve İvedik OSB yönünden hizmet kusuruna dayanılması ve davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması karşısında idari yargıda görülmesi gerektiğinden davanın görevsizlik nedeni ile HMK"nun 115.maddesi uyarınca usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıdaki gerekçelerle bozulmuş, yerel mahkemece, hizmet kusuruna dayanıldığı gerekçesiyle ilk kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme hükmünü, davacı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iş kazası nedeni ile tazminat istemli eldeki davada İvedik OSB yönetimi yönünden, davanın adli yargı yerinde mi, yoksa idari yargı yerinde mi görülmesi gerektiği ve sonuç olarak mahkemenin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava, temelinde haksız eyleme dayanmakta; davacılar, işveren ile diğer Kurum ve kişilerle birlikte İvedik OSB yönetimini de hasım göstererek zararının tazminini istemektedir.
Uyuşmazlığın bu niteliğine göre, somut olaya uygulanacak hukuk kurallarının tespiti bakımından öncelikle, OSB yönetimi"nin hukuki statüsü irdelenmelidir.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu"nun “nitelikleri” başlıklı 5.maddesi; “OSB, müteşebbis heyetin başvurusu üzerine Bakanlıkça verilen kamu yararı kararı ve sınırları belirlenmiş yetki çerçevesinde kamulaştırma işlemleri yaptırabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir...” hükmünü içermektedir. Bu düzenleme nedeniyle İvedik OSB yönetiminin 577 sayılı Kanun kapsamında "idare" olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle, özel hukuk tüzel kişisi olan ve özel hukuk hükümlerine tabi davalı İvedik OSB yönetiminin haksız fiilinden kaynaklanan eldeki davanın, hizmet kusuru bulunduğundan bahisle; idari yargı yerinde görüleceğinin ileri sürülmesi mevcut yasal düzenleme karşısında mümkün değildir.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 14.11.2005 gün 2005/87 E., 2005/823 K sayılı kararında da Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün taraf olduğu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görev alanında bulunduğu vurgulanmıştır.
Açıklanan nedenlerle;Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, aksine gerekçelerle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç :Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8/3.fıkrası uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.