17. Ceza Dairesi 2019/11281 E. , 2020/2380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın, müştekiye ait botları cami içerisindeki ayakkabılıktan çalması şeklindeki eyleminin suç tarihi itibarıyla TCK’nun 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suçun vasfında yanılarak aynı Kanun’un 142/1-a maddesi uyarınca uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
2- Mahkemece sanık hakkında hüküm kurulurken suçun işleniş şekli, sanığın kastının yoğunluğu, meydana gelen zarar ve diğer özellikler şeklinde gerekçelerle sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulduğu, sanığın alınan adli sicil kaydına göre ilk kez suç işlediğinin anlaşıldığı, sanığın sadece müştekiye ait ayakkabıyı ihtiyaç kastıyla aldığını belirtmesi karşısında sanığın kastının yoğunluğu hususunda dosya kapsamında delil bulunmadığı, ayrıca mahkemece sanık hakkında TCK"nın 62 maddesi uygulanırken, maddenin uygulama gerekçesi de nazara alındığında alt sınırdan uzaklaşarak ceza verilmesinin çelişkiye sebebiyet verdiği anlaşılmakla, sanık hakkında yetersiz gerekçeyle alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle fazla ceza verilmesi,
3- 5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanığın çaldığı botun değerinin 75,00 TL olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 18.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.