Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Bonolara dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, ciranta alacaklı, senet lehtarı ve senet keşidecileri hakkında takip yapmış, aval veren C.A., l.c. S. Yeğin tarafından yapılan beyaz cironun, protestodan sonra yapıldığından bahisle alacağın temliki hükümlerine tabi olacağı ve lehdar cirantaya senet bedellerinin ödendiği itirazları ile takibin iptalini istemiştir.
TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 595/2.maddesi hükmü gereğince lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum yoktur. Cirantanın sadece imzası ile ciro mümkündür. Bu şekildeki cirolara beyaz ciro denilir. Bunun muteber olması için bononun arka yüzünde veya alonj üzerinde yazılı olması gerekir. Somut olayda gözlendiği gibi senet lehtarı Sebahattin Yeğin senedi takip alacaklısı K. U.San. Ve Tic. A.Ş."ne beyaz ciro yolu ile devretmiştir.
TTK.nun 690.maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 598.maddesi hükmüne göre de (bir poliçeyi elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, selahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse, son ciroyu imzalayan kimse poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.) Nitekim takip alacaklısı olan şirkete lehtar ciranta S.Y. tarafından şeklen yapılmış bir ciro mevcut olup, bu durumda takip alacaklısı yetkili hamil konumundadır. İcra mahkemesince avalist hakkında protesto çekilmeden takip yapılabileceğinden ve yapılan ödemelerin kendisine ciro yoluyla intikal eden 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden bahisle itirazın reddine karar verilmiştir. TTK"nun 602.maddesine göre vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro vadeden önce yapılan bir cironun hükümlerini doğurur. Şu kadar ki, ödememe protestosundan sonra yahut bu protestonun tanzimi için muayyen müddetin geçmesinden sonra yapılan ciro ancak alacağın temliki hükümlerini meydana getirir.
Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro protestosunun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden önce yapılmış sayılır.
Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş."nden alınan 12.04.2011 tarihli yazıdan anlaşıldığı üzere takip dayanağı senetler tahsil için anılan banka şubesine lehtar tarafından verilmiş ve vadesinde ödenmediğinden senetler protesto edilmiş, bono asıllarının protesto işleminden sonra lehdar S. Y.e teslim edilmiştir. Bu halde vadeden sonra (protestodan) dahi senedin lehtar ciranta Sebahattin Yeğin elinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda da takip alacaklısına yapılan cironun da ödememe protestosundan sonra yapıldığı ve bu şekli ile de cironun alacağın temliki hükümlerini meydana getirdiği görülmüştür.
TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken 602/1.maddesi gereğince cironun geçerli olduğu ancak Borçlar Kanunu hükümlerine göre alacağın temlikine ilişkin herhangi bir temliknameye ihtiyaç duyulmaksızın alacaklının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir. Borçlunun borcu ödediğine ilişkin veya borçlu olmadığı yönünde ki belgeleri alacağın temliki hükümleri kapsamında takip alacaklısına karşı ileri sürülebileceğinden Mahkemece ödeme belgeleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.