16. Ceza Dairesi 2019/2249 E. , 2019/6039 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç :Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm :Sanık hakkında TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Sanığın dosyaya yansıyan faaliyetlerine göre; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde ceza tayin edilmesi,
2)Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir.
Amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (221/2 m.), hakkında soruşturma başladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi (221/4 m. ilk cümle), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması halinde, sanık yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde (221/3 m.), sanık hakkında şahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanan, örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezadan indirim yapılacaktır.
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanık savunması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; sanığın 12.03.2018 tarihli celsede etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini beyan edip pişmanlığını dile getirerek, özellikle avukatlık yaptığı döneme ilişkin çok sayıda kişi hakkında bilgiler verdiği ancak ısrarla ByLock programını kullanmadığını beyan ettiğinin anlaşılması ve detaylı savunma yapmak için ayrıca süre istemesi karşısında; sanığın duruşmaya çağırılıp örgütte kaldığı süre ve konumu itibariyle daha ayrıntılı dinlendikten sonra verdiği bilgilerin konumuna uygun ve samimi olup olmadığı, örgütsel suçlarla mücadelede yarar sağlayıp sağlamadığı, eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği tartışılarak ve ilgili birimlerden sorulup değerlendirildikten sonra sonucuna göre hakkında TCK"nın 221/4-2. cümle maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Sanığın çocuklarını FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı okula göndermelerinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık, müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sanık hakkındaki hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni ve atılı suç için kanun maddesinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek sanık ve müdafiinin tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.