Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı  tebliğe muttali olmuş  ise  muteber  sayılır. Muhatabın beyan ettiği  tarih  tebliğ  tarihi addolunur."
Şikayetçi borçluya gönderilen örnek 7 numaralı ödeme emrinin  tebliğ işlemi mahkemenin gerekçesinde de açıklandığı üzere usulüne uygun olarak  yapılmamıştır. Şikayetçi vekili  icra  mahkemesine  sunduğu   şikayet  dilekçesinde  tebliğ  işleminden  06.09.2011 tarihinde haberdar olduklarını  açıklamış ise de, icra dosyasının incelenmesinde;  borçlu şirket yetkilisi N. Y."ın 18.07.2011 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, hacizden haberdar olduğunu, imza sirkülerini ibraz ederek sürelerden feragat ettiğini, herhangi bir itirazının bulunmadığını, dosyadaki paranın ödenmesine muvafakat ettiğini bildirdiği görülmektedir. Dosya arasında mevcut 28.04.2011 tarihli Ankara 18. Noterliği"ne ait imza sirkülerinin incelenmesinde, borçlu E.G.... Ltd.Şti.nin 27.04.2011 tarihli kararına göre, 25 yıl süre ile adı geçen N.Y.ın münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunduğu, 11.08.2011 tarihli aynı noterliğin ihbarnamesi ile de 09.08.2011 tarihli şirket yönetim kurulu kararı ile bu görevinin sona erdirilerek adı geçen kişiye bu durumun bildirildiği görülmektedir.
Hukuk  Genel  Kurulunun   5.6.1991 tarih  ve  1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında  da açıklandığı üzere, usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten  itibaren yedi  gün içinde şikayet  yolu ile  tebligatın usulsüzlüğünü  icra  mahkemesinde ileri sürmesi gereklidir.
Somut olayda, borçlu şirket yetkilisi N.Y.beyanına göre, borçlu şirketin  18.07.2011 tarihinde takipten haberdar olduğu ve bu tarihe göre yasal 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 12.09.2011 tarihinde mahkemeye başvurulduğu anlaşıldığından mahkemece, istemin süre aşımı nedeni ile reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.