Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26590
Karar No: 2017/1214
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/26590 Esas 2017/1214 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/26590 E.  ,  2017/1214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi ipotekli taşınmaz maliki ..., icra mahkemesine başvurusunda, sair iddiaları yanında, ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olarak açılan dava neticesinde, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/347-588 sayılı kararı ile takibin diğer borçlusu ….Ltd. Şti. yönünden, davalı alacaklının alacağını ispatlayamamış olması nedeniyle takibin iptaline karar verilip kararın kesinleştiğini, bu nedenle daha önce ispatlanamadığı mahkeme kararı ile sabit olan aynı alacak nedeni ile aynı ipoteğin paraya çevrilmesi istemi ile takip başlatılmasının yasal olmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/347 E. 2014/588 K. sayılı ilamının, 06/01/2015 tarihinde kesinleşme şerhi vurularak kesinleştirildiğini, anılan mahkeme hükmünde davalı alacaklının alacağını ispatlayamamış olması sebebiyle takibin iptaline karar verildiğini, alacağın dayanağının da mevcut dosyadaki ipotek belgesi, senet, genel kredi sözleşmesi ve taşınmaz olduğunu, bu nedenle davacı (...) yönünden başlatılan takibin kesin hüküm nedeniyle iptaline karar verildiği görülmüştür.
    - ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;
    Alacaklı ... Bankası AŞ tarafından, asıl kredi borçlusu … Ltd. Şti. ile taşınmazlarını ipotek veren malikler ... ve ... aleyhlerine ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine girişildiği görülmektedir.
    - ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin bozmadan önceki 2013/46-248 sayılı ilk ilamının incelenmesinde;
    Asıl kredi borçlusu ….Ltd. Şti. ile ... ve ..., yukarıda anılan takip dosyası için, sair iddialarının yanında;
    - Erhan ve ..."in icra dosyasının borçlusu sıfatına sahip olmadığını, zira ipoteğe konu taşınmazın, dava konusu takipten çok önce 07/12/2011 tarihinde ..."e satıldığını,
    - Takip konusu taşınmaz maliki 3. kişi ..."e TMK"nun 887. maddesi uyarınca muacceliyet ihbarı yapılmadığını, muacceliyet ihbarı yapılmadan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılmasının mümkün olmadığını,
    - Hesap özetlerine, ….Ltd. Şti. tarafından yasal süre içerisinde cevap verildiğini, ayrıca davalı (alacaklı) tarafından keşide edilen ihtarnamede, hesabın hangi kredi ilişkisine dayanılarak kat edildiğinin belirtilmediğini, kredi sözleşmelerinin tarihleri, numaraları ve limitlerinin belli olmadığını, sözleşme örnekleri ve cari hesap ekstrelerinin de eklenmediğini, ….Ltd. Şti.nin, davalı alacaklı tarafından usule aykırı olarak keşide edilen hesap kat ihtarnamesine, yasal 8 günlük sürede, borçları ve taahhütleri olmadığına ilişkin beyanları ile yanıt verdiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2013/16831 E. 2014/4507 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılama neticesinde (2014-347-588 E.K sayılı ilamında);
    - ipotekli taşınmazı takipten önce satan Erdinç ve Erhan hakkında, kefaletleri nedeni ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı;
    - davacı borçlu ...Ltd. Şti.nin borca ve fer’ilerine (yani ihtarnameye) yaptığı itiraz sebebi ile davalı bankaya, takibe konu alacağını ispatlaması için banka defter ve kayıtlarını sunmak üzere kesin süre verildiği, ancak kesin süreye rağmen davalı alacaklı banka tarafından gerekli kayıtların dosyaya sunulmadığı, bu durumda davalı alacaklı bankanın alacağını ispatlayamadığı gerekçeleriyle karar kesinleştiğinde takibin her bir davacı yönünden ayrı ayrı iptaline hükmedilmiştir.
    - ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3142 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;
    ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen alacağın ... Varlık Yönetimi AŞ tarafından temlik alınıp, asıl kredi borçlusu … Ltd. Şti. ile ipotekli taşınmazın maliki ... aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3142 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine girişildiği görülmektedir.
    Yukarıda da değinildiği üzere, temyize konu edilen mahkeme kararında, şikayetin kabulünün gerekçesi “kesin hüküm” olarak belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2003/20-266 Esas 2003/285 Karar sayılı ilamında;
    “Kesin hüküm ikiye ayrılır. Bunlar şekli anlamda kesin hüküm ve maddi anlamda kesin hükümdür.
    Şekli anlamda kesin hüküm, sözü edilen karara karşı artık bütün olağan yasa yollarının kapandığı anlamına gelir. Şekli anlamda kesin hükmün amacı, davanın sona erdirilmesine hizmet etmektir. Bir son karar, şekli anlamda kesinleşince, yanların o davada izledikleri amaç gerçekleşmiş olur. Bazı son kararlar verildikleri anda kesindirler (Örneğin 20.6.1996 tarihinde kabul edilen 4145 sayılı yasa gereğince HUMK. m. 427"de yapılan değişiklikle 1.1.2000 tarihinden itibaren miktar ve değeri 40.000.000.- TL. yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin verilen son kararlar kesindir. Bu kararlara karşı herhangi bir olağan yasa yoluna başvurulamaz).
    Yasa yolu açık olan bir karar, yasa yoluna başvurma süresi geçmekle de kesinleşir. Öte yandan, temyiz yolu açık olan bir karar, temyiz edilip sonuçta onanmış ve karar düzeltme süresi geçirilmişse, ya da karar düzeltme istemi de reddedilmişse veyahut yasa yoluna başvurmaktan feragat edilmişse, verilen hüküm şekli anlamda kesinleşir.
    Bir hüküm bir kere şekli anlamda kesinleşirse, artık bu hükme karşı, olağan yasa yollarına başvurulamaz. Bununla birlikte bir kararın maddi anlamda kesinleşmesi için öncelikle şekli anlamda kesinleşmesi gerekir.
    Diğer yandan, maddi anlamda kesin hüküm, yargısal kararlara tanınan hukuksal gerçeklik niteliğidir. Maddi anlamda kesin hüküm sayesinde, mahkeme kararlarına güven duyulması ve bu kararların uygulanması, yanlar arasındaki uyuşmazlığın bütün bir gelecek için son bulması, çelişik kararlar verilmesine engel olunması, toplumsal yaşam için zorunlu olan hukuksal istikrarın sağlanması amaçlanır.
    Maddi anlamda kesin hükmün koşulları HUMK. m. 237 de açıklanmıştır. Bunlar; dava konularının (müddeabihlerinin), dava nedenlerinin ve yanlarının aynı olmasıdır” açıklamalarına yer verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun yukarıda açıklanan 2003/20-266 Esas 2003/285 Karar sayılı ilamına göre, somut olayın değerlendirilmesinde; mahkemece, iş bu şikayet açısından, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/347 E. - 2014/588 K. sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğundan bahsedilmiş ise de, şikayetin tarafları ve icra takibine konu takip dosyaları farklı olduğu gibi, “dava şartları”ndan biri olan kesin hükmün mevcudiyeti, davanın reddini gerektirdiğinden, mahkemece, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/347 E. - 2014/588 K. sayılı ilamının, iş bu şikayet açısından “kesin hüküm” oluşturduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bununla birlikte; aşağıda yer alan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarında;
    “Temyize konu davadaki davacılar, her ne kadar önce görülen davada taraf bulunmamaları nedeniyle, verilen karar, kendileri için kesin hüküm oluşturmasa da çekişme konusu taşınmazın niteliğini belirleyen güçlü bir delil teşkil eder” (Yargıtay HGK 1989/8-340 Esas 1989/450 Karar sayılı ilamı),
    “Buna karşılık, birden fazla kişi aynı davayı açma yetkisine sahip iseler, bunların birinin açtığı davada verilen kararın, diğerinin açtığı davada kesin hüküm oluşturmazsa da, güçlü delil oluşturacağı belirgindir” (Yargıtay HGK 2003/20-266 Esas 2003/285 Karar sayılı ilamı), saptamasında bulunulduğu görülmektedir.
    İİK"nun 150/ı maddesine göre; "Hesap özetinin noter marifeti ile borçluya gönderildiğine dair noterden tasdikli bir örneği icra müdürlüğüne ibraz edildiği takdirde" borçluya icra emri tebliğ edilir. Bunun için, ipotek akit tablosunun, kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmesi şart değildir. Krediyi kullanan borçlunun, noter marifetiyle 8 gün içinde hesap özetine itiraz ettiği ispat edildiği takdirde, krediyi kullandıran tarafın, İİK.nun 68/b maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle kanıtlaması zorunludur.
    Somut olayda, ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3142 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın, ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacaktan farklı bir alacak olduğu iddia edilmediği gibi, takibin dayanağı belgelerin aynı olması karşısında, her iki takipteki alacağın, aynı kaynaktan doğduğunun (bir başka deyişle aynı alacak olduğunun) kabulü gerekir. ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 04/11/2014 tarih ve 2014/347 Esas 2014/588 Karar sayılı ilâmı ile, alacaklı bankanın, (... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen) alacağın varlığını ispatlayamadığı ve bu kararın 15.12.2014 tarihinde kesinleşmesi karşısında, anılan ilâm, ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3142 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın, ipotekli taşınmaz maliki ... açısından da var olmadığına dair “güçlü delil” niteliğini taşır.
    O halde, mahkemece, ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacakla, ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3142 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın aynı olması ve ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 04/11/2014 tarih ve 2014/347 Esas 2014/588 Karar sayılı ilamı ile ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/465 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın varlığının ispatlanamaması karşısında, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin anılan ilamının, ... açısından “güçlü delil” olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta şikayetin kabulüne karar verildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi