16. Ceza Dairesi 2019/5660 E. , 2019/6004 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.04.2018 tarih ve 2018/58 - 205 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Hükmü temyiz etmeyen ancak tebliğnamede sanıklar arasında sayılan ... açısından temyiz incelemesi yapılmamıştır.
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Katılan vekili tarafından sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında Anayasal Düzeni Kaldırmaya Teşebbüs suçunu işlediklerinden bahisle TCK’nın 309. maddesi uyarınca iddianame düzenlendiği ancak mahkeme tarafından hüküm kurulmadığı belirtilmiş ise de UYAP üzerinden yapılan incelemede Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin atılı suç yönünden tefrik edilen 2019/71 Esas sayılı dosyası üzerinden beraat kararı verildiği görülmüş, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan gerçek ve tüzel kişilerin doğrudan doğruya zarar görme ihtimalinin olmaması nedeniyle T.C. Cumhurbaşkanlığının bu suç yönünden davaya katılma hakkı bulunmadığından yerel mahkeme tarafından silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden katılma kararı verilmesi hukuki değerden yoksun olup hükümleri temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden katılan vekilinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin CMK"nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar ..., ... ve ... yönünden duruşmalı inceleme istemlerinin ilk derece ve bölge adliye mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Sanık ve müdafileri yönünden temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre; sanıkların çocuklarını örgüte müzahir okula veya dersaneye göndermelerinin ve Bankasya"daki mutad bankacılık işlemlerinin müsnet suç yönünden delil veya örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafilerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanık ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
1-UYAP kaydına göre sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme" suçundan kamu davası açıldığı ve yargılamanın halen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 2019/1267 Esas sayılı dosyası üzerinden derdest olması karşısında; anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçu ile örgüt üyeliğinin geçitli suç olma özelliği de nazara alındığında, her iki dava dosyasının birlikte görülmesi, ya da anılan dosyanın bekletici sorun yapılmasında zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
2-Savunmasında örgüt üyesi olduğunu kabul etmediğini bildiren, Emniyet Mahrem yapılanmasına yönelik yapılan soruşturma kapsamında ele geçirilen veri inceleme raporunda hakkında 2013 yılına kadar Balıkesir ilinde "öğretmen" konumu ile bir kısım polis memurlarına sohbet verdiği, 2013 yılında örgütten ayrıldığı ve "arızalı" bir yapıda olduğu bilgisine yer verilen sanık ..."ın savunmasında bildirdiği ve veri inceleme raporunda belirtilen tarihten sonra silahlı terör örgütü FETÖ/PDY ile mahrem yapı dışında ancak, örgüt üyesi düzeyinde irtibatının devam edip etmediğinin tespiti bakımından; örgütlü suçlar soruşturma ve bilgi havuzunda sanık hakkında bir ifade, beyan yahut anlatım olup olmadığı, söz konusu tarihten sonra sanığın görüşme bilgisini gösterir HTS kayıtlarında irtibat ve iletişim içerisinde bulunduğu kişiler hakkında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yahut kovuşturma bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa bu kişilerin sanık ile ilgili aşama beyanları dosyaya getirtilip, gerekirse tanık sıfatıyla ifadesine başvurularak, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ..."ın dosyada mevcut delil durumuna ve bozma sebebine göre TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal SALIVERİLMESİ için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, sanık ..."in tutuklulukta geçirdiği süre, mevcut delil durumu, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.